Gelişmiş Arama
Ziyaret
6609
Güncellenme Tarihi: 2010/01/14
Soru Özeti
Modern dünyada dinin işlevi nasıldır?
Soru
Size göre modern dünyada dinin bir işlevi olabilir mi? Bunu kabul ettiğimiz takdirde, İslam dini günümüz modern insanlarının ihtiyaçlarıyla uyumlu kavramlar üretebilir mi?
Kısa Cevap

“Din” kelimesi, ilahi olan veya olmayan, tahrif olmuş veya olmamış (İslam dini) bütün dinleri kapsamaktadır. Bize göre, her asır ve yerde doğru işlevi olan tek din İslam dinidir; çünkü İslam dini kâmil ve son ilahi dindir. Bu yüzden, İslam dininin, bireysel olsun veya toplumsal, bütün zamanlarda ve hayatın her dalında görüş ve programı vardır. Diğer taraftan dinin işlev alanı, ilim ve teknolojinin işlev alanından tamamen ayrıdır. Teknolojinin ilerlemesiyle, dinin kanun türetmesi ve sunduğu programlar genişlemektedir ve İslam dininin zengin kaynaklarıyla içtihat etme yoluyla yeni çıkan konuların hükümleri açıklanmaktadır.

İnsanın kendisiyle olan irtibatı, insanın diğer canlılarla olan irtibatı (doğa ve toplum) ve insanın Allah ile olan irtibatı olmak üzere her üç bölümde dinin insan için programı vardır. İnsanların hidayet ihtiyaçlarının hepsine, içtihat adı verilen Ehl-i Beyt (a.s.)’in temellerini atmış olduğu yöntemlerle cevap verilmiş ve verilmektedir.

Ayrıntılı Cevap

“Din” kelimesi, ilahi olan veya olmayan, tahrif olmuş veya olmamış bütün dinleri kapsamaktadır. Bize göre, bütün zamanlar ve asırlar için doğru işlevi olan tek din İslam dinidir ve diğer dinlerin böyle bir güçleri yoktur; çünkü İslam dini en kâmil ve son gönderilmiş ilahi dindir.

Aslında dinin işlev alanı, ilim ve teknolojinin işlev alanından tamamen farklıdır. İnsanın dine olan ihtiyacının delili; akıl, his ve tecrübe yoluyla ulaşılması mümkün olmyan konuların olmasıdır. Bu bizim derk etme ve öğrenme vesilelerimizin sınırlı olma konusu felsefede akıl sayesinde ispatlanmıştır ve Kur’an-ı Kerim de bu noktaya işaret etmiştir: “Allah-u Teâlâ sizlere bilmediklerinizi öğretmiştir”.[1] Bu yüzden insanlık, dine ihtiyaçsız olacağı bir noktaya ulaşamaz.

Dinin, üç bölümde de insanlar için programı vardır ve insanın üç boyutlu ilişkisinin doğru olmasına çalışmaktadır:

—İnsanın kendisiyle ilişkisi

—İnsanın diğer canlılarla olan ilişkisi (doğa ve toplum)

—İnsanın Allah ile olan ilişkisi

Bu yüzden insan hem dünyaya ve hem de ahrete yönelmektedir. İslam dini ahreti güzelleştirecek bir dünyanın peşindedir ve böyle bir şey dünyevi ahlakın gücü dışındadır. Din, hem kalbe ve hem akla her ikisine de önem vermektedir. Şimdiye kadar kendi varlığının çeşitli boyutlarını kâmilen tanıyamamış insan, nasıl topluma bir program sunarak onların mutluluğunu sağlayabilir. Beşeri ilimler birçok şeyi başarmış olsa da yine de bu ilimler sadece kendi ölçüsünde bazı yöntemlerin planlanmasında bizlere yardımcı olabilir; ama bir ekol, felsefe ve düzen sunmaktan acizdir. İnsanın her şeyden önce bir program ve ekole ihtiyaç duyar. İslam dininde gerekli araç ve teknik bilgilerin bulunması insanlara bırakılmıştır ve din sadece bilimin tek başına ulaşamayacağı konuları üstlenmiştir.

Teknolojinin ilerlemesiyle, dinin kanun çıkartma ve program hazırlama alanı genişlemektedir ve âlimler İslam dininin zengin kaynakları aracılığıyla içtihat ederek yeni çıkan konuların hükümlerini açıklamaktadırlar. İslam kültüründe içtihat sayesinde, modern zamanın insanlarının ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılayacak hükümlerin bulunacağında şüphe bırakmamaktadır.

Diğer taraftan eğer ilim ve teknolojinin ilerlemesiyle insanların dine olan ihtiyacı kalmayacak olsaydı, İslam dininin ortaya çıkışından birkaç asır sonra insanlık dine ihtiyacının olmadığını ortaya koyarak kendi aklıyla yolun geri kalanını devam etmeliydi. Günümüz tarihi bunun batıl oluşunun en büyük delilidir. İnsanlık âlemi, kendini dine ihtiyaçsız olarak görmemekle kalmayıp, dine karşı işlemiş olduğu suçtan yani Rönesans’tan sonrası bu yolda tatmış olduğu birçok acılardan sonra bugün kendisini dine daha yakın ve daha muhtaç hissetmektedir.

Daha fazla bilgi edinmek için başvurulması önerilen kaynaklar:

1) Dizin: İslam dininin son olmasının sırrı, 386. soru.

2) Dizin: Din ve değişiklik, 8. soru.

3) Dizin: İslam dini ve bir projenin gerekliliği, 16. soru.

4) Dizin: İslam dini ve birikim düşüncesi teorisi, 17. soru.

5) Dizin: İlim ve din arasındaki kıyas, 210. soru.

6) Hadevi Tahrani, Mehdi, Velayet ve Diyanet, s: 13–56, Akıl evi kültür kurumu.

7) Hadevi Tahrani, Mehdi, İnançlar ve Sorular, Kitabın hepsi, Akıl evi kültür kurumu.

8) Hadevi Tahrani, Mehdi, İçtihadın İnançsal Esasları, Kitabın hepsi, Akıl evi kültür kurumu.



[1]عَلَّمَکُم مَّا لَمْ تَکُونُواْ تَعْلَمُونَ”, Bakara Suresi, 239. ayet.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Acaba İslam dinine ve diğer semavi dinlere göre Davut (a.s) oğlu Süleyman (a.s)’ın padişahlığın yanı sıra Allah Teala tarafından gönderilmiş Peygamber miydi?
    4873 صفات و زندگی پیامبران 2019/04/07
    Kuran’ı Kerim’in açık beyanı üzere Hz. Davut (a.s) ve evladı Hz. Süleyman (a.s) ezcümle ilahi peygamberlerdendir. Hz. Davut (a.s)’a nazil olan “Zebur” kutsal kitap Kuran’ı Kerim de üç defa geçmiştir. Biz, Nûh'a ve ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a, (Peygamber ...
  • Neden Kur'an-ı Kerim'de Allah-u Teala için bazen tekil, bazen de çoğul zamirler kullanılmıştır?
    12309 Tefsir 2009/07/04
    Allah-u Teala birdir ve bu yüzden kendi yaptıklarından bahsederken kelime ve zamirlerin tekil olması gerekir. Nitekim Kur’an’ı Kerim’de kendisini defalarca bu şekilde ifade etmiştir. Ama gerek Arapçada, gerekse başka dillerde bazen tekil zamirlerin kullanılması gereken yerlerde çoğul zamirler kullanılmaktadır. Bunun çeşitli nedenleri vardır ki bu nedenlerden bazıları ...
  • Cabir İbn-i Hayyan’ın kısa biyografisini açıklar mısınız?
    10969 تاريخ بزرگان 2011/08/16
    Cabir İbn-i Hayyan, Ebu Abdullah veya Ebu Musa Cabir İbni Abdullah-i Tarsus-i Kufi olarak tanınanmeşhur bir sofidir (tasavvufçudur). [1]İbni Nedim “El-Fihrist” kitabında onun künyesini Ebu Abdullah olarak zikir ederek, şöyle diyor: Razi (Zekeriya-i Razi) fenni kitaplarında Cabir ...
  • Tuvalet yerini mescide dönüştürmek mümkün müdür?
    8347 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Eğer tuvaletin bulunduğu arsa tuvalet hizmetini karşılamak hedefiyle vakfedilmemişse, onu mescide eklemek mümkündür. Ama tuvalet hizmeti doğrultusunda kullanılmak üzere vakfedilmişse, onu mescide dönüştürmek olanaksızdır. Lakin orada namaz kılmanın bir sakıncası olmaz. Merhum Ayetullah Uzma Gülpaygani (r.a)’dan şöyle bir soru sorulmuştur: “Mescidin genişletilmesi neticesinde onun eski tuvaleti mescidin hayatına eklenmiş, ...
  • (Kur’an’da belirtilen) Şeytanların taşlanması ne anlama gelmektedir?
    17176 Tefsir 2011/07/14
    Yüce Allah Kur’an’da hem mülk ve hem de melekût eksenli konuşmuştur. Çünkü mülk ve melekût ancak insan söz konusu olduğunda ayrı anlamlar kazanmaktadır. Aksi takdirde Allah için mülk ve melekût birdir ve bu ikisinin O’nun önünde hiç bir farklılığı yoktur. Bu yüzden es-sema (gök) kelimesi Kur’an’da ...
  • İmam Humeyni’nin (r.a) inancına göre velayet-i fakih taabbudi bir esas mıdır?
    6907 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/24
    Taabbud, yüce Allah’a kulluk ifadesi ve O’nun emirlerini sorgulamaksızın kabul etmektir. Bu anlamıyla Yüce Allah’ın rızasını kazanma doğrultusunda atılan her adım bir tür taabbud sayılır ve eğer velayet-i fakih de bu hedef doğrultusunda kabul edilirse taabbudun bir örneği haline gelir. Lakin din âlimleri “taabbud” ve “taabbudi” kavramları ...
  • Uykuda ve baygınlıkta ruhun faaliyetleri farklı mıdır?
    17181 İslam Felsefesi 2010/08/15
    Uyanıkken ruhla beden arasındaki tepkileşim, uykudakinden tamamen farklıdır. Bu yüzden İslami öğretilerde uykuya ölümün kardeşi denmiştir. Bilimin uyku sırasında ruhla beden arasındaki değişken ilişki hakkında bilgisi yoksada uyku sırasında baş gösteren bazı bedensel değişiklikleri keşfedebilmiştir. Labaratuvar çalışmalarına göre insanın ...
  • Acaba iki kızı ikide oğlu olan bir anne eşinin vefatından sonra mirastan kendi payına düşenden erkek evadını mahrum edebilir mi?
    2988 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/07/14
    Sorunuzda birkaç mevzu bahis olan nokta bulunmaktadır. Öncelikle siz miras paylaşımında Allah telala’nın belirlediği ölçünün dışına çıkılmasını istiyorsunuz. Anlaşıldığı kadarıyla bu şekilde siz erkek evlatlarınızın kızlarınızdan daha fazla pay almaktan mahrum etmek ve büyük erkerk evladınızıda sizin mirasınızdan mahrum bırakmak istiyorsunuz. Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan ...
  • Müslümanlar İran’ı fethettiklerinde neden İranlılara dinlerini özgürce seçme hakkını tanımadılar?
    11322 Yeni Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinde zorlama mümkün değildir ve İslamın İran’da yayılışı, İranlıların zorla Müslüman oldukları iddiasını teyit etmemektedir. Aslında böyle bir şey özgürlükçü İranlıların yapılarına da uygun değildi ve olmayacaktırda. Örneğin Moğollar İran’a saldırdıklarında -İran’a yapılan belkide en mehametsiz ve en kanlı saldırı idi ve İslami İran’ın kültür mirasının büyük bir ...
  • Acaba Allah’ın kalbimizde yer edindiğini söyleyebilir miyiz?
    7900 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Allah hem göklerde ve hem de yerdedir, arşa da yerleşmiştir ve ayrıca kalbimizde de yer edinmiştir. Diğer bir tabirle; Allah’ın bir zaman veya mekâna ihtiyacı olmamasına rağmen her yerde ve her zamanda Onun varlığı hissedilebilir. Aynı zamanda bu söylenenlerin hiçbiri boş ve manasız değil aksine biraz dikkatle ...

En Çok Okunanlar