Gelişmiş Arama
Ziyaret
5636
Güncellenme Tarihi: 2008/05/13
Soru Özeti
Ehl-i Sünnetin Bilal hakkındaki görüşü nedir?
Soru
Bilal-i Habeşi'nin kişiliği hakkında bilgi verir misiniz? Bu zat Ehl-i Beyt'in dostlarından mıdır? Hz. Ali'nin imametini kabul emiş midir?
Kısa Cevap

O müşriklerin işkencelerine karşı direniş göstermiş, Peygamber’in müezzini ve savaşlarda Peygamber’le birlikte savaşmış Resulullah’tan sonra Medine’yi terketmiştir, Şam’a yerleşmiş ve orada da vefat etmiştir. Ehl-i Sünnet kaynaklarına göre o Ebubekir tarafından azat edilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Bilal, Riyah ve Hamame’nin çocuğudur.[1] Habeşe’den esir olarak Hicaz’a getirilmiş ve Kureyş’in başlarından sayıylan Umeyyet b. Halef adlı bir kişinin kölesi olmuştur.

İslam’ın doğuşundan sonra o kendi isteği üzere bu dini kabul eden ilk kişilerin arasında yer almıştır.[2] Efendisi Umeyye’nin İslam’ı yok etmek için bütün çabalarına rağmen mustazaf müslümanlardan sayılan Bilal dininden dönmemiştir.[3] Müşrikler onu işkenceyle İslam’dan geri dödürmeğe çalıştılar. Onun müslüman olduğunu açıklayan ilk yedi kişiden biri de olduğu da söylenir. O yedi kişiden her biri etkin bir şahsiyet veya kabile tarafından himaye edildikleri için işkenceden korunabildiler ama Bilal’ı savunacak kimsesi yoktu.[4]

Umeyye onu müslümanlıktan geri çevirebilmek için vahşice işkence ediyor Bilal ise bütün varlığı ile direniyordu. Bunun üzerine nakle göre Ebubekir Bilal’ı efendisinden alarak azat etti. Bu nakli Şia da reddetmemiştir. Gerçi Şia ulemasınada olan Kamusu’r-rical kitabının yazarı bunun ispat olmadığını ileri sürerek doğruluğunda kuşku etmiştir. O İskafi’nin Nakz-i Osmaniye adlı eserinden naklen Resulullah’ın onu alarak azat ettiğini söylemiştir.[5]

Medine İslam’ın merkezi olunca Bilal Resulullah’ın müezzini oldu. O bütün savaşlarda Peygamber’in yanında savaşa katılıyordu.[6]

Tarihi nakiller onun Peygamber’in dönemindeki direniş ve sağlam imanı hakkında birçok öyküler nakletmişlerdir. Peygamber’in vefatından sonra Medine’yi terkedip Şam’a yerleşmiştir.

Onun hayatı hakkında Şia ve Sünni arasında irdeleme ve tartışma konusu olabilecek tek konu onun Medine’den ayrılıp Şam’a yerleşmesidir.

Şia âlimleri onun bu işinin nedeninin Resulullah’tan başka kimseye ezan okumayı istemeyişinden kaynaklandığını ileri sürerler.[7] Çünkü:

1- Ehl-i Beyt’ten gelen bir takım hadislerde şu ifade yer almıştır: “Bilal salih bir kişi idi, o “Peygamber’den sonra kimseye ezan okumam” dedi. Bu “Hayyu ala hayru’l-amal’in ezandan çıkarıldığı dönemdeydi.”[8]

2- Ehl-i sünnet’ten gelen hadisler de açıkça onun Peygamber’den sonra halifelere ezan okumadığını bildiriyor. Vakidi şöyle nakleder: Peygamber’in vefatından sonra onun mübarek bedenini defnedinceye kadar Bilal ezan okurdu ve camide bulunan halk “eşhedu enne Muhammeden resulullah” demesini duyunca ağlıyorlardı. Peygamber’i defnettiklerinde Ebu Bekir Bilal’e ezan oku dedi. O, eğer beni senin yanında yer alayım diye azat ettiysen sen bilirsin, ama eğer beni Allah yolunda azat ettinse o zaman beni o Allah uğruna serbest bırak. O, seni Allah için azat ettim dedi. O dedi ki o zaman ben Peygamber’dan başka kimse için ezan okumam dedi. Ebu Bekir sen serbestsin dedi. Bilal kısa bir süre Medine’de kaldı, ordu Şam’a gidince o da onlarla gitti ve Şam’a yerleşti.[9] Askalani el-İsabe adlı eserinde, Bilal’ın Peygamber’den sonra cihat için Şam’a gittiğini nakleder.[10]

Bu görüşe karşı bazı Ehl-i Sünnet kitaplarında nakledilmiştir ki, Resulullah vefat edince Bilal Ebu Bekir’in yanına geldi ve Ey Halife! dedi. Ben Allah’ın Resulundan şöyle dediğini duydum: “Müminin en değerli ameli Allah yolunda ciahddır.” Ebu Bekir: “Ne yapmak istiyorsun?” diye sordu. “O Allah yolunda ciahda gitmeyi ve şehit olmayı istiyorum.” dedi. Ebu Bekir: “Seni Allah’ın hakkına ve kendi hakkına böyle bir yolculuğa çıkma, ben yaşlanmışım, ölümüm yaklaşmıştır.” dedi Bilal: “Ebu Bekir’in yanında kaldı, Ebu Bekir öldüğünde Bilal Ömer’in yanına gelip aynı sözleri söyledi, Ömer de Ebu Bekir’in verdiği cevabı verdi, ama Bilal kabul etmedi.”[11] Bir zayıf nakle göre de Ömer Şam’a gidince Bilal ona Şam’da ezan okudu.[12]

Birinci rivayetin Şia’da yer alan rivayetle bir çelişkisi yoktur ve Bilal’ın ezan okuduğuna dair bir şeyi içermiyor. İkinci rivayet ise senet yönünden zayif olmasının yanı sıra Bilal’ın halifelerin müezzini olduğunu isbatlamaz, sadece onun geçici olarak ezan dediğini bildirir. Buna göre Ehl-i Sünnet ve Şia kaynaklarının geneli Bilal’ın halifelere müezzini olduğunu reddetmektedir.

Bilal’ın vefatını bütün tarihçiler Ömer’in hilafet döneminde Hicri 17 ila 20 yılları arasında bilmişlerdir.[13]

Hadis ve tarihi kaynaklarına tümünden şu anlaşılır ki Bilal Ehl-i Beyt’e muhabbet besleyen kimselerdendir. Hatta onun ezan okumamasını baştaki yönetime bir çeşit itiaraz ve Hz. Ali’nin imatinin inandığının bir göstergesi olarak değerlendirmek de mümkündür.



[1] El-İstiab c. 1 s. 179

[2] Çeşitli nakillerde Bilal İslam’ı kabul eden dördüncü veya beşinci kişi olarak tanıtılmıştır. Bkz. Biharu’l-Envar c. 18 s. 229.

[3] Biharu’l-Envar c. 17 s. 41; et-Tebekatu’l-Kubra c. 3 s. 175; Ensabu’l-Eşraf c. 1 s. 156

[4] Bkz. et-Tebekatu’l-Kubra c. 3 s. 175; Ensabu’l-Eşraf c. 1 s. 156

[5] Şia’nın İslami şahsiyetleri c. 1 ve 2 Ayetullah Cafer Subhani, El-İstiab c. 1 s. 182; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 243

[6] El-A’lam c. 2 s. 73

[7] El-İhtisas s. 71

[8] Men layahzeruhu’l-fakih c. 1 s. 283

[9] Et-Tebakatu’l-Kubra c. 2 s. 178; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 243 el-İstiab c. s. 82

[10] Ensabu’l-Eşraf c. 1 s. 526; Et-Tebakatu’l-Kubra c. 2 s. 178; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 243

[11] Et-Tebakatu’l-Kubra c. 2 s. 178; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 244

[12] Usdu’l-Gabe c. 1 s. 244

[13] Ensabu’l-Eşraf c. 1 s. 526; Usdu’l-Gabe c. 1 s. 245; Delailu’n-Nubuvve c. 1 s. 348; İmtau’l-Esma’ c. 6 s. 350

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    9831 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Birbirini seven ve ilişkilerinde günaha düşmek istemeyen kız ve oğlan hangi şer’i yolla sorunlarını giderebilirler?
    16977 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/10/22
    İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdır. Hekim olan Allah bu ikisini birbiri için yaratmıştır. Çünkü onlar birbirinin huzur kaynağıdır, birbirlerinin duygusal, ruhsal ve cinsel isteklerini karşılamaktadırlar.İslam iki tarafın da ihtiyaçlarının karşılanması için evliliğin (geçici veya daimi) çerçevesini belirlemiştir. Kadınla erkek ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    22722 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...
  • Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
    14387 تاريخ بزرگان 2013/12/19
    Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. ...
  • Ne zaman baba ve anne adına (onlardan vekalet ve niyabet olarak) namaz kılmak mümkündür?
    7573 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/28
     Diri bir kimse adına (onlardan naip ve vekil olarak) farz namaz ve oruç yerine getirmek caiz değildir. Mükellef olan her kes kendi farz namazlarını mümkün olan her şekilde yerine getirmelidir. (İster ayakta, ister oturarak, ister yatarak hatta işaret ile)İmam Humeyni ve diğer taklit ...
  • Şerî mesafe miktarı ne kadardır?
    5524 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/23
    A. Şerî mesafenin miktarı hakkında birkaç görüş vardır: Bazıları mesafe miktarının 22/5 km olduğu görüşündedir.[1] Bazıları şerî mesafenin 21/5 km olduğu fikrini taşımaktadır.[2] Bir grup da şerî mesafenin 22 ...
  • Cenabet olan kimse gusül almadan banyodan çıkarsa bütün bedeni necis sayılır mı?
    24678 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sorunun cevabını vermeden önce şu noktayı hatırlamamız gerekir: Cenabetten maksat necasetle bütün bedenin necis olması değildir. Cenabet gerçekte manevi necasettir. Meni bedenin tümünü değil yanlızca bedenin değdiği yeri necis eder, yıkamakla ve necasetin gidermesiyle değdiği yer pak olur. Örneğin cenabet olan ...
  • Kuran’a göre gençlerin toplumdaki rolü nedir?
    2910 Tefsir 2020/01/20
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    12947 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • Nafile namazlarını hangi zamanlarda kılmak gerekir?
    10895 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Nafile namazlarını kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan ...

En Çok Okunanlar