Gelişmiş Arama
Ziyaret
12479
Güncellenme Tarihi: 2009/12/18
Soru Özeti
Hz. Peygamberin (s.a.a) bakışında selam vermenin önemi nedir?
Soru
Neden Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ilk önce selam verirdi?
Kısa Cevap

İnsan toplumsal bir varlık olup kendi türlerinin ilişkisine, dostluğuna ve sevgisine ihtiyaç duyar. Selam vermek iki insan arasındaki sağlıklı ilişkinin ilk merhalesini oluşturur ve dostluk, samimiyet, sevgi, tevazu, hayır duası ve karşı tarafa güven vermek gibi değişik mesajlar içerir. Selam sözcüğü çok güzel ve manalı bir kavram olup bu kelimeyle muhatabımız için hayır ister ve esenlik dileriz. Bununla birlikte muhataba bizim tarafımızdan kendisine hiçbir zarar gelmeyeceğine dair güven veririz. Hz Peygamberden (s.a.a) nakledilen hadislerde selam vermek dostluk ve sevgiyi artıran bir etken olarak değerlendirilmiştir.[1] Bu esas uyarınca İslam’da selam vermeye çok önem verilmiş ve selam vermek Allah tarafından büyük bir ödülle ödüllendirilen müstehap bir fiil olarak addedilmiştir. İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur: Selam vermenin yetmiş sevabı vardır, bunun altmış dokuz bölümü selam verene ve bir bölümü de selamı alana aittir. Zira selam vermek müstehaptır, lakin onun cevabını vermek farzdır.[2] Aynı şekilde şöyle buyurmuştur: “Cimri, selam vermekten kaçınan kimsedir.”[3] Bundan dolayı hadislerde Hz Peygamberin (s.a.a) her zaman başkalarından önce davranmasının ve hiçbir zaman selam vermede hiç kimsenin onun önüne geçemediğinin bildirilmesi acayip bir husus değildir; zira Hz Peygamber (s.a.a) İslam’ın ve bu ilahi dinin hükümlerinin hakkaniyetine tamamıyla ve olağanüstü bir şekilde iman etmişti ve Allah’ın buyrukları karşısında mutlak itaat sergilerdi. Öte taraftan kendisi Müslümanların örnek ve numunesiydi.[4] Hz Peygamber (s.a.a) söylediği her şeyle bizzat kendisi amel ederdi ve İslam toplumunun faydalanması için kendi ameliyle özenle İslam buyruklarına halkı riayet etmeye çağırırdı. İşte bu buyruklar sayesinde Müslümanlar arasında dostluk ve sevgi gelişti.

 


[1] Müstederkü’l Vesail, c. 8, s. 454, "قَالَ ع طَلَاقَةُ الْوَجْهِ بِالْبِشْرِ وَ الْعَطِيَّةِ وَ فِعْلُ الْبِرِّ وَ بَذْلُ التَّحِيَّةِ دَاعٍ إِلَى مَحَبَّةِ الْبَرِيَّةِ".

[2] Tuhefu’l Ukul, Tercüme Caferi, s. 229.

[3] a.g.e, s. 229.

[4] Ahzap Suresi, 21. ayet: "لَقَدْ كانَ لَكُمْ في‏ رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كانَ يَرْجُوا اللَّهَ وَ الْيَوْمَ الْآخِرَ وَ ذَكَرَ اللَّهَ كَثيراً".

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Evde kedi beslemenin hükmü nedir?
    5022 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/10/02
    Fakihlerin evde kedi barındırmanın caiz olduğu noktasında hiçbir kuşkuları yoktur. Bilakis Masum İmamlar rivayelerde bizleri bu amele teşvik etmişlerdir. ...
  • Şia’nın bakışında sihir nedir? Nasıl iptal edilebilir?
    11561 Tefsir 2011/01/20
     Sihir olağanüstü bir fiil olup bazen bir tür hipnotizma ve hokkabazlıktır ve bazen de sadece ruhsal, hayali ve telkinsel yöne sahiptir. Bazen tanınmamış fiziksel ve kimyasal özelliklerden yararlanarak, bazen bir takım cisim ve unsurlardan istifade ederek ve bazen de şeytanlardan yardım alma yoluyla gerçekleşir. Sihirbazlar sapık ...
  • Dualar, hangi şart ve durumlarda kesinlikle kabul edilmektedir?
    118930 Pratik Ahlak 2008/02/17
    Arapça bir kavram olan dua; seslenmek, çağırmak, birisine istekleri söylemek, onunla irtibat kurmak anlamına gelir. Terimsel olarak da; kulun Rabbine karşı elini ve tabii gönlünü açıp tazarru ve niyazda bulunması şeklinde tarif edilebilir. Öyleyse dua; küçük olanın büyük olana, hiçbir şeyi olmayanın sonsuz zenginlik sahibine, güçsüzün güçlüye, acizin kudret sahibine; ...
  • Yolculuk, seferî namaz ve şehrin sonunun sınır ve ölçüsünü açıklar mısınız?
    6910 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Büyük taklit mercileri bu sorunun yanıtında şöyle buyurmuşlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun):1. Sekiz fersah olan yoldan oraya gitmek isterseniz, namazınızı seferî kılmalısınız ve sekiz fersah olmayan yoldan giderseniz tam kılmalısınız.
  • Kıyamet esnasında berzahtakiler de vuku bulan olayları tecrübe edecek mi? Onlar bu esnada hangi durumda olacaktır?
    11103 Eski Kelam İlmi 2011/10/22
    Evrende iki kere sura üfleneceği Kur’an’ın kesin buyruklarındandır. Birinci üfleme, dünya ömrünün tamamlandığı ve bu vesileyle yeryüzündeki canlı tüm varlıkların ortadan kalkacağı zamandır. Hayat üflemesi olarak meşhur olan sonraki üflemede ise tüm insanlar dirilecektir. Her iki üfleme de ansızın vuku bulacaktır. İki üfleme arasındaki süre de belli ...
  • 12 yaşındaki bir oğlan çocuğu erkeklerle beraber aynı safta namaz kılabilir mi?
    15346 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/22
    Çocukları ve gençleri camiye götürmek, cemaat namazı kıldırmak onların namaza ilgi duymasına neden olacaktır. Böyle bir şey sakıncalı olmadığı gibi müstehaptır.[1]Baliğ olmayan mümeyyiz (iyiyi ve kötüyü ayırt eden) bir çocuğun cemaatle beraber namaz kılması, diğerlerinin ...
  • Ramazan kefareti taşıyan biri onu sonraki ramazana kadar eda etmeli midir?
    4875 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Büyük taklit mercileri şöyle buyurmaktadır: “Kendisine ramazan orucunun kefareti farz olan kimse, bir köle özgürleştirmelidir (bugün köle özgürleştirme diye bir şey söz konusu değildir) veya iki ay oruç tutmalıdır (orucun otuz bir gününü ardı ardına tutmalıdır, geri kalanının ardı ardına olmaması bir sakınca taşımaz
  • İkili ağ pazarlamacılığı sistemi hakkında İslam’ın görüşü nedir?
    7137 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/08
    Elektronik ticaret tanımlandığı üzere müşterinin gerçek eşya yahut bir takım servisleri vasıtasızca internet aracılığıyla satın almasından ibaret olan ticarete denmektedir. Bu tür ticaret elektronik, sade ve ulaşılması hızlı olması cihetiyle hiçbir sakınca taşımaz. Bu, İslamî Şura Meclisi’nde tasvip edilmiş ve Anayasa Koruyucular Konseyi’nin onayını almıştır. Şu ...
  • Kaza namazı, Hz. Peygamber (s.a.a) zamanında şer’i kılınmış mıydı?
    6634 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2013/01/19
    Kaza namazı da namazın aslı gibi Hz. Peygamber-i Ekrem zamanında şer’i kılınmıştır ve onun farz kılınmasının delillerinden biri “namazı beni anmak için kıl”[1] ayetidir. Müfessirlerin ekseriyeti şöyle demiştir: “Bu ayet ister vaktinde olsun ister vakti geçmiş olsun her ne zaman bir namazı kılmakla ...
  • İnsan yüce Allah'ın sevgisini nasıl kazana bilir, yani Allah'ın bizi sevmesi için neler yapmalıyız?
    83179 Pratik Ahlak 2008/05/19
    Hiç şüphesiz Allah sevendir, fakat Allah'ın sevmesiyle biz insanların sevmesi çok farklıdır. Allah seviyor dediğimiz zaman bizim sevdiğimiz gibi algılamamalıyız, zira insan sevgisi bir takım duygusal hareketler ve değişimler sonucu oluşmaktadır ve Allah bu tür değişimlerden münezzehtir. Allah'ın kullarını sevmesi, Onun zatını sevmesinden kaynaklanmaktadır. Allah kendi yaptığı ...

En Çok Okunanlar