Gelişmiş Arama
Ziyaret
8436
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
Soru
Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı? A. Eğer sürekli Peygamberin yanındaydıysa, o halde Peygamber insan suretinde bir melektir ve bu “ben sizin gibi bir insanım” diye belirtilen Kur’an ayetiyle çelişmektedir. B. Eğer sadece vahiy esnasında nazil oluyorduysa, bu durumda da Peygamberin sakal bırakmak ve benzeri sünnetlerinin sağlam dayanağı olmayacak ve bu sünnetler yeniden incelenebilecektir.
Kısa Cevap

Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin yüksek olması ve onun alçak mertebeye inmesidir. Dolaysıyla onunla birlikte olması durumunda nüzulün manası olmayacaktır. Cebrail’in aziz İslam Peygamberi ile birlikte olmasının veya olmamasının onun insan olmasına bir etkisi yoktur. Cebrail, Allah Resulüne vahiy taşıyıcılığı yapan kimse değil midir? Cebrail’in eşlik etmesiyle Allah Resulü’nün (s.a.a) melek olması arasında nasıl bir gereklilik vardır?

Ayrıntılı Cevap

Sorunuzun birkaç bölüme ayrılmaktadır ve sırayla her bölüme cevap vereceğiz:

1. Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu[1] diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin yüksek olması ve onun alçak mertebeye inmesidir. Dolaysıyla onunla birlikte olması durumunda nüzulün manası olmayacaktır. Aksi takdirde mesela aziz Peygamberle (s.a.a) birlikte olan Cebrail kendisine şöyle dedi ve vahiy etti diye ifadeler kullanılması gerekirdi. Örneğin Meryem suresinin on dokuzuncu ayeti ve Duha suresinin ayetlerinin tefsirinde ayetin iniş sebebinin vahyin gecikmesi olduğu belirtilmiş ve vahyin yirmi beş yahut kırk beş gün geciktiği nakledilmiştir.[2] 

2. Sorunun ikinci bölümünün cevabı: Dinî öğretiler esasınca Allah’ın kendi elçisine güzel ahlakı öğretmesi için bir meleği göndermiş olmasında hiçbir şüphe yoktur.[3] Bir meleğin sürekli bir şekilde Peygambere eşlik etmesi onun melek olduğuna delil teşkil eder mi? Siz, Cebrail’in sürekli Peygamber-i Ekrem’in yanında olması durumunda onun insan olmayacağını belirtmektesiniz. Meğer Cebrail Allah Resulüne vahiy taşıyıcılığı yapan ve vahyin ona ulaştırılmasında vasıta olan kimse değil midir? Cebrail’in eşlik etmesi ile Allah Resulünün melek olması arasındaki gereklilik açık değildir; yani Cebrail’in sürekli Peygambere eşlik etmesinden onun melek olduğu neticesini nasıl aldığınız belli değildir. İki varlığın sürekli beraber olması onların türdeş oldukları manasına mı gelmektedir? Eğer biz bir yüzüğü sürekli yanımızda taşırsak, biz yüzük mü olacağız? Allah’ın her zaman bizimle olması, bizim Tanrı olmamız veya Allah’ın bizim gibi olmasını gerektirir mi?! Yahut meleklerin sürekli insan ile birlikte olması ve onun amellerini kaydetmesi, insanın melek olmasını mı gerektirir?! Bu istidlalin aklî bir temeli bulunmamaktadır. Hatta Peygamber sürekli Cebrail ile birlikte olsa da bu onun insan oluşunu zedelemez ve Kur’an ayetiyle bir çelişki arz etmez.[4] 

3. Bir diğer nokta da şudur: Cebrail’in Peygambere (s.a.a) nazil olmasının ve diğer insanlara nazil olmamasının nedeni, Peygamberin masum olmasıdır. Peygamberin masum olması Cebrail’in ona vahiy getirmesinden kaynaklanmamaktadır. İnsan hata ve yanlış yapmaktan masum olmayana dek peygamberlik makamına layık olmaz ve vahiy kendisine inmez. Böyle olduğu zaman artık Cebrail’in bulunması veya bulunmamasının aziz Peygamberin (s.a.a) masum oluşuyla bir ilişkisi olmaz; çünkü o Yüce Allah’ın güvenilir kuludur ve Cebrail de Allah’ın postacısıdır. Yanı sıra, bizim aziz Peygambere uyma ölçümüzün ne olduğunu bilmemiz gerekmektedir. Biz neden aziz Peygambere itaat ediyoruz? Ona uymamızdaki ölçü Cebrail’in kendisine eşlik etmesi midir? Yoksa bunun başka bir ölçüsü mü vardır? Cebrail’in sadece vahiy taşıma rolü vardır ve ne Peygamberin masumiyetinde ve ne de ona itaat etmemizde bir etkisi mevcuttur. Bu nedenle nebevi sünnet zedelenecek ve yenilenecek bir özellikte değildir; çünkü nebevi sünnet her türlü hatadan korunan ve en yüksek insanî dereceye sahip bir peygamberin davranışlarından alıntılanmıştır. Öyle ki Yüce Allah onun yakınlığını iki yaydan daha az olarak beyan etmektedir.  



[1] Kuleyni, el-Kafi, c. 6, s. 52, çap-ı çarom, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1365; a.g.e., c. 5, s. 304; Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 17, s. 378, bap. 52, el-Yakin Ve’s-Sabr Âla’ş-Şedaid, Müessestü’l-Vefa,Beyrut.

[2] Banuy-i İsfahanî, Seyide Nusret Emin, Mahzenu’l-İrfan, Der Tefsir-i Kur’an, c. 15, s. 169, Nehzet-ı Zenan Müselman, Tahran, 1361 ş; Kaşani, Molla Fethullah, Tefsir-i Minhecü’s-Sadıkin, Fi İlzami’l-Muhalifin, c. 10, s. 269, Kitabfuruşi Muhammed Hasan İlmi, Tahran, 1336 ş; Hüseyni Şah Abdulazimi, Hasan b. Ahmed, Tefsir-i İsna Aşeri, c. 14, s. 249, İntişarat-ı Mikat, Tahran, çap-ı evvel, 1363 ş; Reşiduddin Mubidi, Ahmed b. Ebi Saad, Keşfu’l-Esrar Ve İddetu’l-Ebrar, c. 6, s. 140, İntişarat-ı Emir Kebir, Tahran, çap-ı pencom, 1371 ş.

[3] Hz. Ali (a.s) bu hususta şöyle buyuruyor: لَقَدْ قَرَنَ اللَّهُ سُبْحَانَهُ بِهِ مِنْ لَدُنْ أَنْ کَانَ فَطِیماً أَعْظَمَ مَلَکٍ مِنْ مَلَائِکَتِهِ یَسْلُکُ بِهِ طَرِیقَ الْمَکَارِمِ وَ مَحَاسِنَ أَخْلَاقِ الْعَالَمِ لَیْلَهُ وَ نَهَارَه (Nehcü’l-Belağa, s. 300, İntişarat-ı Daru’l-Cehre, Kum).

[4] Meleklerin ve Cebrail’in ilimleri vermedeki rolü hakkında şu adrese müracaat edebilirsiniz: 1353. Cevap (Site: 1922) (Meleklerin Varlıksal Konumu).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Eğer bir kimse kendi kesilmiş elinin diyetini talep ediyorsa ve bu kişi zina suçundan dolayı recme mahkûm edilmiş ve recim edilmeden önce vefat ederse onun kesilmiş elinin diyeti yine elini kesenin üzerinde vacip midir?
    5092 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Söz konusu soru birkaç taklidi merci defterine gönderildi bu defterlerce verilmiş olan cevaplar şöyledir: Ayetullahe'l-uzma MEKARİMİ ŞİRAZİ'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Evet, diyetini varislerine vermelidir.Ayetullahe'l-uzma SİSTANİ'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Diyet sabittir. Recim ile ...
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    119040 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • Uykuda ve baygınlıkta ruhun faaliyetleri farklı mıdır?
    17171 İslam Felsefesi 2010/08/15
    Uyanıkken ruhla beden arasındaki tepkileşim, uykudakinden tamamen farklıdır. Bu yüzden İslami öğretilerde uykuya ölümün kardeşi denmiştir. Bilimin uyku sırasında ruhla beden arasındaki değişken ilişki hakkında bilgisi yoksada uyku sırasında baş gösteren bazı bedensel değişiklikleri keşfedebilmiştir. Labaratuvar çalışmalarına göre insanın ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    5584 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • İmam Sadık’ın (a.s) buyurduğu: ‘İlimin 25 harfi İmam Zaman (a.f) zuhur ettiğinde ortaya çıkacaktır.’ sözünden maksat nedir?
    9841 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/18
    İmam Zaman’ın (a.f) zuhurunda ortaya çıkacak önemli meselelerden biri maddi ve manevi ilimlerin gelişmesidir. Gerek sorudaki rivayette, gerekse başka rivayetlerde o dönemde ilim en yüksek seviyesine çıkacağı belirtilmiştir.Dikkat etmek gerekir ki bu rivayet ve diğer rivayetler bütün insanların 27 harfi hemen öğreneceklerini söylemiyorlar. ...
  • Anne ve Babaya karşı çocukların vazifeleri nelerdir?
    19139 Pratik Ahlak 2011/07/04
    Anne ve babanın (valideyn) hukukuna riayet edilmesi çok önemli bir konudur. Bu konu o kadar önemlidir ki kur’anı kerimin birkaç ayetinde Allaha şirk koşulması nehiy edildikten hemen sonra anne babanın hukukuna riayet edilmesine dikkat çekilmiş ve buna yönelik emir verilmiştir. Hadislerde de bu konu en faziletli ...
  • Ahbaricileri nasıl cevaplandırmalıyız?
    5802 Eski Kelam İlmi 2012/08/01
    Ahbariciliğin mebnasını iki kısma ayırabiliriz: Birincisi epistemolojiktir. Diğeri dini öğretileri elde etmek için takip edilen yöntem problemidir. Epistemolojik bağlamda ahbariler dini öğretileri elde etmek için kabul gördükleri tek bilgi kaynağı rivayetlerdir. Ahbariler “kütübi arb’ada”; dört kitapta (Şianın rivayetler bazında kabul gördükleri dört kaynak kitap) zikredilen tüm rivayetler ...
  • Peygamber (s.a.a) zamanında ve Peygamber (s.a.a)’den önce kadınların tesettürü nasıldı?
    11760 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/29
    Bazen tesettür kelimesi yerine hicap kelimesi kullanılmaktadır; hicap sözlükte; perde, örtü ve iki şey arasındaki engel ve ayırıcı anlamına gelmektedir. Tabi müfessirlerin ve araştırmacıların söylediği gibi, hicap kelimesinin kadınların örtüsü anlamında kullanılması günümüzde ortaya çıkmıştır, yani yeni bir terimdir. Geçmişte, özellikle fakihlerin kullandığı kelime, ...
  • Zaman nedir? İnsan tarafından kontrol edilebilir mi?
    12988 İslam Felsefesi 2011/11/22
    Filozofların önemsedikleri ve görüş ayrılığına düştükleri felsefî önemli konulardan birisi zaman meselesidir. Zaman hakkında değişik teoriler öne sürülmüştür. Meşhur filozoflar şöyle demektedir: Zaman hareketin miktarıdır, müstakar olmayan bir varlıktır ve hareketle vardır. Hareket onu taşır. Molla Sadra şöyle der: Zaman hareketin miktarıdır ve hareket etmeleri açısından hareket eden şeylerin ...
  • Kadın evladına süt vermeden dolayı kocasından ücret talep edebilir mi?
    5429 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Şu noktaya dikkat etmek zorunludur: İslam’da fıkhî hükümler ve ahlakî usuller birbirini tamamlar ve aralarında hiçbir ayrılık ve uyuşmazlık bulunmaz.[1] Bundan dolayı fertlerin hakkı sıfatıyla bazı hükümler ispatlanmış olsa da ve yükümlü bu haktan fıkhî bir hüküm sıfatıyla istifade edebilse de, dinsel öğretilerde ahlakî ...

En Çok Okunanlar