Gelişmiş Arama
Ziyaret
9845
Güncellenme Tarihi: 2012/02/18
Soru Özeti
İmam Sadık’ın (a.s) buyurduğu: ‘İlimin 25 harfi İmam Zaman (a.f) zuhur ettiğinde ortaya çıkacaktır.’ sözünden maksat nedir?
Soru
İmam Sadık’ın (a.s) buyurduğu: ‘İlim 27 harftir. Peygamberler şimdiye kadar iki harfi getirmişlerdir. İnsanlar o ikisinden başkasını bilmiyorlar. Kaimimiz kıyam ettiğinde diğer 25 harfide ortaya çıkaracak, insanlara verecek ve önceki iki harfide ona ekleyerek toplam 27 harfi insanların içinde yayacaktır.’ rivayet hakkında bana mantıklı ve bilimsel bir açıklama yapabilir misiniz?
Kısa Cevap

İmam Zaman’ın (a.f) zuhurunda ortaya çıkacak önemli meselelerden biri maddi ve manevi ilimlerin gelişmesidir. Gerek sorudaki rivayette, gerekse başka rivayetlerde o dönemde ilim en yüksek seviyesine çıkacağı belirtilmiştir.

Dikkat etmek gerekir ki bu rivayet ve diğer rivayetler bütün insanların 27 harfi hemen öğreneceklerini söylemiyorlar. Aksine İmam Sadık’ın (a.s) sözünde geçen ‘Ahrece’[1] ibaresi İmam Zaman’ın (a.f) diğer harfleri çıkaracağı manasını vermektedir. İmam (a.f) ilmin 27 harfini insanların öğrenmesi için ortaya çıkaracak ve ilim sofrasını bu hadde açacaktır. Ama herkes o 27 harfi öğrenip ilmin üst mertebesine ulaşacak mı? Bu, insanların kendi çabasına bağlı olan bir şeydir ve kesinlikle ilmin üstün mertebesine ulaşacak olanlar, ilmi öğrenenler olacaktır. Onlar da öğrendiklerini başkalarına öğreteceklerdir. İlim öğrenmek isteyenlerde onların yanına gideceklerdir. Nitekim İmam Ali (a.s) bir rivayette şöyle buyurmaktadır: ‘Şialarımın Küfe mescidinde çadırlar kurup Kur’an’ın asıl ilimlerini öğrendiklerini görür gibiyim.’[2]

Sonuç: Hz. Veliyy-i Asr (a.f) zuhuruyla ilmin 27 harfini öğrenmenin ortamını hazırlasa ve hatta bir anda ilmi ilerlemeler kaydedilse de yine de ilmin zirvesine çıkamayanlar olacaktır. İlmin zirvesine çıkmak çaba harcamayı gerektirmektedir. Tıpkı takva gibi; takva da çaba harcamakla elde edilir. Nasıl ki takvanın zirvesine çıkmak için mücadele etmeye ihtiyaç varsa ilmin 27 derecesine ulaşmak içinde çaba harcamaya ve zahmet çekmeye ihtiyacı vardır.



[1] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.52, s.336, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404.

[2] -a.g.e. s.364

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8154 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Bir Hindu, Kur’an’ı araştırmak ve okumak isterse ona Kur’an hediye etmenin şer’î hükmü nedir?
    5998 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Büyük taklit mercilerinin görüşlerine geçmeden önce bazı noktaları dikkatlerinize sunuyoruz:1- Hindular kafirler sınıfındandır.2- Kafirin Kur’an’a saygısızlık veya necis edeceği bilinse (ihtimal demiyoruz) taklit mercilerinden hiç biri bunu caiz bilmemekteler.3- Kafir, okumak maksadıyla ...
  • Kime şehid demektedirler? Diğer İslamî ve gayri İslamî ülkelerin ölüleri şehid sayılır mı?
    6056 Tefsir 2011/08/17
    Şehid şahit ve hazır anlamında olup değişik derecelere sahiptir. Bu anlamıyla Allah, peygamberler, melekler, Allah yolunda öldürülenler ve tüm müminler şahadet derecelerindeki mertebeler dizisinde yer alırlar. Elbette mukaddes “şehid” sözcüğü ilahî dürtü olmaksızın ve sadece kendi ülkesini savunmak veya hatta istemeyerek ve hedefsizce öldürülen tüm şahıslar için ...
  • İmam Hüseyin (a.s) mateminde çıplak bir şekilde sine vurmanın hükmü nedir?
    4022 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/17
    Taklit mercilerin İmam Hüseyin (a.s) matem merasimlerinde sine vurmak için çıplak olunması hakkında fetvalarında göze çarpan çoğunlukla namahremin gözü önünde olmaması ve fesat içermemesi halinde caiz olduğu yönündedir. Aynı şekilde hiçbir taklit merci hızlı şekilde sine vurulmasını haram bilmemektedirler. Bilakis bunun müstahak olduğunu ifade edip tekit etmişlerdir. ...
  • Eğer mümkünse Şia’nın temel fırkalarının sayısını beyan eder misiniz?
    10835 Eski Kelam İlmi 2010/05/18
    Şia kavramı, sözlükte “takipçi”, “yaver” ve bir tarz yol ve dine sahip olma anlamına gelir. Müslümanlar arasındaki literatürde ise Hz. Ali’nin (a.s) takipçilerine özgü bir bağlamda kullanılmıştır.  Hz. Ali’nin takipçileri hakkında da Hz. Ali’nin dostu ve seveni veya Hz. Ali’yi Osman’dan yahut diğer ilk iki halife ve ...
  • Hz. Veliyy-i Asr’da (a.f) kendi zuhurunu bekleyenlerden midir?
    6555 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Fereci beklemek, İslamın, özellikle Şii mezhebinin temel rükünlerindendir. Fereci beklemek, bütün dünyada ki eşitsizlik ve sıkıntıların giderilmesi demektir. Fereci bekleyenler, ahiri zamanda ilahi bir insanın -İslam’da ki adı Mehdi’dir- zuhur edeceğine, zulmü ortadan kaldırıp yerine adaleti yerleştireceğine, bütün dünyada Allah’ın hükümetini hakim kılacağına inanmaktalar. Bütün ...
  • Ben, namaz kılarken halim olmuyor, ne yapmam gerekir?
    8137 Pratik Ahlak 2008/04/09
    Namazın bir zahiri ve bir de batıni yönü vardır. Zahirinin kural ve şartları olduğu gibi batının da kural ve şartları vardır.Elbisenin pak olması, kıbleye doğru yönelmek abdestli olmak ve … gibi namazın zahiri şartlarına riayet etmek, namazın zahiri doğruluğuna sebep olduğu gibi, namazın batıni şartlarını yerine getirmek de, örneğin ...
  • Hz. İmam Hüseyin’nin (a.s) suresi hangi suredir?
    10724 Tefsir 2010/07/28
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    7352 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • Şans ne demektir? Şans denen bir şey var mı?
    26729 Eski Kelam İlmi 2009/10/18
    Baht ve şans halkın arasında sık olarak kullanılan sözcüklerdendir; daha çok edebiyat ve şiirde kullanılan bu sözcüklerin iki manası vardır: 1- Bir olayın nedensiz gerçekleşmesi:Bu görüş felsefede geçersizdir. Her şeyin kendine has bir neden ...

En Çok Okunanlar