Gelişmiş Arama
Ziyaret
22308
Güncellenme Tarihi: 2010/07/24
Soru Özeti
Cennetin değişik kapıları ve bu kapıların da özel adları mı vardır?
Soru
Cennetin değişik kapıları ve bu kapıların da özel adları mı vardır? Mümkünse kapıların adları ve tercümelerini söyleyiniz.
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

Cennetin değişik adları vardır; çünkü Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır.”[1]


Aynı şekilde bir başka yerde de şöyle buyurmaktadır: “Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır.”[2] Şia ve Ehli Sünnetten bu hususta nakledilen birçok rivayete göre cennet kapılarının sayısı sekizdir.[3] Müminlerin Emiri’nden (a.s) nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmaktadır: Peygamberler ve sadıkların cennete girecekleri kapı, şehit ve salihlerin cennete girecekleri kapı, Şiiler ve sevenlerimizin cennete girecekleri beş kapı ve la ilahe illallah diyen diğer Müslümanların girecekleri kapı olmak üzere cennetin sekiz kapısı vardır.[4] Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) nakledilen bir hadiste ise şöyle buyrulmaktadır: Cennetin sekiz ve cehennemin yedi kapısı vardır.[5]  Nitekim Kur’an’da cehennemin yedi kapısı olduğuna işaret edilmiştir: “Cehennemin yedi kapısı vardır.”[6] Ehli Sünnet’ten nakledilen bir rivayette şöyle buyrulmaktadır: Namaz kılanlar için bir tane, oruç tutanlar için bir tane, hacılar için bir tane, umre yapanlar için bir tane, mücahitle için bir tane, zikredenler için bir tane ve şükür edenler için de bir tane olmak üzere cennetin sekiz kapısı vardır.[7] Diğer rivayetlerden de istifade edildiği üzere her amel için cennet kapılarından bir kapı vardır ve cennetlik insan kıyamet günü en üstün ameliyle çağrılacaktır.[8] Bundan ötürü, ayet ve rivayetlerin kesin anlamı, cennetin değişik kapılarının bulunduğu ve sayılarının da sekiz olduğudur. Ama tam olarak onların adlarının ne olduğu ve her birinin hangi gruba özgü olduğu hakkında ihtilaf mevcuttur ve hepsinin adlarına işaret edilmemiştir. Lakin örnek sıfatıyla bazı kapıların adlarının zikredildiği birkaç rivayete işaret edilebilir. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Cennetin sekiz kapısı vardır. Onlardan birinin adı reyyandır. Sadece oruç tutanlar ondan geçebilir.[9] Reyyan tok demektir. Bilal, Peygamberden (s.a.a) cennetin kapıları hakkında bir soru sordu ve Peygamber şöyle buyurdu: Cennetin kapıları muhteliftir. Babü’r-Rahmet (Rahmet Kapısı) kızıl yakuttandır. Babü’s-Sabr (Sabır Kapısı) bir kolu olan küçük ve kızıl yakuttan bir kapıdır. Babü’ş-Şükr (Şükür Kapısı) beyaz yakuttandır, onun iki kolu vardır ve beş yüz yıl yol kadar genişliğe sahiptir. Babü’l-Bela (Bela Kapısı) musibet ve hastalık kapısıdır, sarı yakuttan olup bir kolu vardır ve az sayıda insan bu kapıdan geçer. Babü’l-Azam (En Büyük Kapı), salih kulların geçeceği kapıdır. Onlar züht ve takva ehli olup Allah’a yönelen ve O’nunla ünsiyet kuran kimselerdir.[10] Ehli Sünnet kanalıyla Peygamber-i Ekrem’den nakledilen bir rivayette de şöyle buyrulmaktadır: Cennette “Zahi” denilen bir kapı vardır. Kıyamet günü olduğu zaman, çağırıcı Zahi Namazı’nı sürekli kılanlar neredeler, bu sizin giriş kapınızdır haydi Allah’ın rahmetiyle içine girin diye seslenir.[11] Zahi, güneşin doğup her yeri kapladığı günün bir zamanıdır. Bu hadislerden istifade edilen şudur: Hayırlı ameller cennete girmek için birer yoldur ve bu kapıların her biri de hayırlı bir amel işlemede mümtaz olan cennetlik özel bir grup için bir yoldur.


[1] Zümer suresi, 73. ayet.

[2] Sâd suresi, 50. ayet.

[3] Muhammed b. Muhammed Rıza Kumî Meşhedî, Tefsir-u Kenzi’l-Dekaik ve Behru’l-Ğeraib, c. 11, s. 343; Celaluddin Suyutî, Tefsiru’l-Darri’l-Mansur Fi Tefsiri’l-Me’sur, c. 5, s. 342.

[4] Şeyh Seduk, el-Hızal, c. 2, s. 407.

[5] Abd Ali b. Cuma Arusî Huveyzi, Tefsir-u Nuri’l-Sakaleyn, c. 4, s. 506.

[6] Hucr suresi, 44. ayet.

[7] ed-Darru’l-Mansur, c. 5, s. 343.

[8] İbid.

[9] Tabersi, Macmau’l-Beyan, c. 4, s. 511.

[10] Şeyh Seduk, Men La Yehziru el-Fakih

[11] ed-Darru’l-Mansur, c. 5, s. 343.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Acaba İslam’da, bir başkasının çocuğunun velayetini üstlenerek evlatlık noktasında bir sınırlılık var mıdır?
    6939 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/21
    Sorumlusu olmayan veya sorumlusu olup bakımından aciz ve tam rızasıyla başkasına çocuğunu teslim etmek isteyenlerin çocukların sorumluluğunu üstlenip terbiye etmek şer’i olarak her hangi bir işkâlı yoktur. Ama ülkelerin kanunlarında yeterli ihtiyara sahip olmayan çocukların durumunu dikkate alarak konuyla ilgili (kısır olup başka çocukların sorumluluğunu üstlenmek isteyen ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    16376 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • Kısaca Hz. Nuh (a.s)’ın kıssasını açıklarmısınız?
    8145 نوح 2019/10/21
     Bazı tarihi nakiller ‘Muteşelh’in oğlu ‘Lemek’in Nuh (a.s)’ın babası olduğunu ve ‘Brakil’in kızı ‘Kaynuş’unda annesi olduğunu yazmaktadır.[1]Ayrıca Hz. Nuh (a.s)’ın Hz. Adem (a.s)’ın vefatından 126 yıl sonra doğmuştur. Böylece Hz. Adem (a.s)’ın dünyaya gelmesinden  1056 yıl sonra doğmuş olmaktadır.[2]
  • Arkadaşlıkta yaş, bedensel ölçüler vb. gibi fiziksel uyumluluk gerekli midir?
    8219 Pratik Ahlak 2012/05/30
    Her ne kadar toplumda insanı töhmet altında bırakacak kimselerle arkadaşlık yapmak gibi bazı maddi ve fiziki özelliklere riayet etmek gerekse de İslamın arkadaşlık için başlangıçta önemsediği şey maddi özellikleri değil, maneviyattır. İmanlı olmak, maddi ve manevi ihtiyaçları karşılamak vb. şeyler maneviyatın özelliklerdendir. ...
  • Neden Yahudiler Yahudi olarak adlandırılmaktadır?
    9537 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Yahudilerin Yahudi olarak adlandırılmasının nedeni hakkında ihtilaf vardır. Bazıları Yahud’un hidayete ermiş olduğu manasına geldiğini ve bunun nedenin de Musa’nın (a.s) kavminin buzağı tapmaktan tövbe etmesi olduğunu belirtmiştir.[1] Bazıları da bu kavme Yahudi söylenmesinin nedeni hakkında şöyle demiştir: Hz. Yakub’un dördüncü oğlunun adı “Yahuza” ...
  • Müslüman (Muslim) sözcüğünün anlamı nedir?
    72261 Tefsir 2009/10/18
    Kuran-ı Kerim’de Müslüman Allah Teala’nın emirleri karşısında mutlak bir teslimiyet içinde olan kişi anlamına gelir. Müslüman olmak kâmil halisane bir tevhit inancına sarılmayı ve her türlü şirk ve ikili tapınmadan uzak durmayı gerektirir. İşte bu yüzden Kuran-ı Kerim, Hz. İbrahim’i (a.s), Müslüman olarak tanıtmaktadır.
  • Kızın baba izni olmadan evlilik yapması doğru mudur? Eğer evlilik yapmış ve şimdi boşanma kastı varsa ne yapmalıdır?
    8891 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/10/02
     Selam aleykum; öncelikle hükmü öğrenmek ve doğru olanı yapmak istediğiniz için teşekkür eder; hayatınızda başarılar ve saadet dileriz.İslam dininde ve hak yolu olan Ehlibeyt mektebinde buluğa ermiş ve reşit olmuş yani kendi maslahatını teşhis verebilen kız evlenmek istediğinde bakireyse babasından veyahut büyük babasından izin ...
  • İmamlar, ne zaman şehid olacaklarını bildikleri halde, buna engel olmak için neden önlem almadılar?
    6733 Eski Kelam İlmi 2009/02/22
    Cevabın anlaşılabilmesiiçin önce bir kaç noktaya açıklık getirmek gerekir:1- Masum İmamlar (a.s), kendi şehadetlerinin yer ve zamanı da olmak üzere acaba bütün olayları biliyor muydular? Bunun kendisi incelenmesi gereken bir konudur ve ispatlanmış değildir.
  • “Ve necmu ve şeceru yescudan” ayetinde yıldız ile ağaç secde ediyor diyor ve bundan bahis edilmektedir, onların secde etiklerinden maksat nedir?
    16115 Tefsir 2012/04/07
    Necm yıldız anlamındadır. Bazen de sapı (sake) olmayan ot anlamına gelir. Bu ayette (rahman, 6) ise şecere (ağaç) karinesinden ötürü ikinci yani sapı (saka) olmayan bitki anlamına gelmektedir. Bu kelime asıl itibarıyla çıkmak (tuluu) anlamındadır. Eğer sapı olamayan bitkileri için “necm” kelimesi kollanılıyor ise bitkilerin yer altından ...
  • Allah maddi şeyleri mutlak yokluktan yaratmışsa bu, O’nun kudretinin maddi şekil, form ve kudrete yansıdığı anlamına gelir mi?
    6347 Teorik İrfan 2012/03/12
    Evet, yokluktan yaratmak bu manadadır; çünkü yokluk Allah’ın kendisi aracılığıyla yaratacağı bir şey değildir. Rivayetler de bu manaya değinmiştir; yani diğer ilahi sıfatlar ile birlik içinde olan ve bizim ilmimizin haddi dışında yer alan Allah’ın mutlak kudreti yaratıkları yokluktan yaratmıştır ve gerçekte bu yaratıklar Allah’ın mutlak kudretinin ...

En Çok Okunanlar