Gelişmiş Arama
Ziyaret
76668
Güncellenme Tarihi: 2011/03/13
Soru Özeti
Baba ve anne, çocuk dünyaya gelmeden önce hangi husus ve adabı riayet etmelidirler?
Soru
İslam ahkamına göre baba ve anne çocuk sahibi olmadan hangi hususları ve adabı riayet etmeleri gerekir?
Kısa Cevap

Baba ve annenin çocuk dünyaya gelmeden riayet etmeleri gereken husus ve adaptan bazıları şöyledir: Dini farizaları yerine getirmek, cinsel ilişki adabını riayet etmek, helal yemekler yemek, çeşitli temiz meyvelerden yemek, evlenmeden önce genetik tahliller yaptırmak, ruhi bulanım ve gerginliklerden uzak durmak, güzel manzaraları seyretmek ve sağlık kurallarına dikkat etmek, spor vb… işler.

Bu noktaları riayet ederek başaralı, şen bir aile ve ideal bir toplum oluşturmayı umut edebiliriz.

Ayrıntılı Cevap

Çocuklar yaşayış bahçesinin goncaları ve toplumun geleceğinin mimarlarıdırlar. İslam dini, İslam toplumunun ilerlemesi için bu alanda en güzel emirleri beyan etmiştir. Onlardan bazıları şöyledir:

1- İyi bir eş seçmek

Bu alemde hiçbir bağ ve ilişkinin eşler arasında evlilik sonucu oluşan bağ gibi önemli olmadığı için Allah bu bağı kendi nişanelerinden saymıştır.

"Kendileri ile huzur bulmanız için size kendinizden olan eşler yaratması ve aranızda sevgi ve merhamet var etmesi de, O'nun ayetlerindendir."[1]

Diğer yandan çocuğun haklarından biri de onun ruh ve beden sağlığıdır. Çocuğun beden ve ruh sağlığında kısmen baba ve annenin etkili olduğu için, İslam dini evlilik zamanında eşlerin birbirlerinin ruh ve beden yönünden bir birlerinin özelliklerine dikkat etmelerini istemiştir. Böylece bu evlilikten meydana gelen çocuk sağlıklı bir çocuk olur. Nitekim Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "Kendi nutfeniz için iyi yer bulun; çünkü kökler (genler) sirayet etmektedir."[2]

Peygamber (s.a.a) diğer bir yerde şöyle buyurmuştur: "Pislikler içinde göveren bitkilerden sakının. Ey Allah'ın Resulü "Bu bitkilerden maksat nedir? diye sordular,şöyle buyurdu: Aşağılık ve kirli ailelerde büyüyen güzel kadındır."[3]

Yine beden ve ruh yönünden sakatlıklardan uzak kalmak için eşlerin evlenmeden önce genetik tahlilleri yaptırmaları gerekir.

2- Çocuk eğitme sorumluluğuna üstlenebilmek için Allah'a yalvarmak ve gerekli ruhi hazırlıkları elde etmek.

Dördüncü İmam Zeynelabidin (a.s) bazı dostlarına öğrettiği bir duada yetmiş defa şu duayı okumasını ve Allah'tan evlat istemesini emretmiştir. "Ey Allah'ım! Sen en iyi varissin, beni yalnız bırakma! Kendi katından bana bir yardımcı karar kıl ki hayatımda benim varisim olsun ve ölümümden sonra benim için bağışlanma dilesin. Ey Allah'ım! onu bana doğru bir halef kıl ve onu Şeytan'ın aldatmasından koru. Ey Allah'ım! Senden bağışlanma diliyorum ve sana geri dönüyorum."[4]

3- Cinsel ilişki adabının riayet etmek:

Bazı hadislere göre bazı gün ve saatlerde ilişki kurmak mekruhtur. 1- Güneş ve ayın tutulduğu gün ve gecede 2- Güneşin batış zamanında 3- Fecir doğmasından gün doğuncaya kadar 4- Ayın ilk gününün gecesinde (ay girmeden önceki gece, Ramazan ayının ilk gecesi hariç) Ayın son gecesinde 6- Uykuda ihtilam olduktan sonra 7- Onları gören veya seslerini duyan bir çocuğun bulunduğu yerde o çocuk bir şey anlamasa bile 8- İlişki sırasında kadının fercine bakmak 9- Çıplak olarak 10- Göğün altında (çatısız yerde) 11- Önü veya arkası kıbleye gelecek şekilde 12- Karnın dolu olduğu sırada (yemekten hemen sonra)[5]

Burada yukarıdaki adabın bazı hikmetlerine işaret edelim:

Ebu Said el-Hudri nakleder ki Peygamber (s.a.a) Hz. Ali (a.s)'a tavsiyeleri arasında şöyle dedi: "Ey Ali! Eşinde ayın başında ve ortasında ve sonunda cima etme! Çünkü bu iş eşinin ve çocuğunun deli olmasına veya cüzam ya da sakat olmasına yol açar."[6]

Elbette bu konuyla ilgili hadislerin hepsinin muteber olduğunu ispatlamak mümkün değildir ancak bu hadislerden bazıları mutlaka muteber hadislerdir.

Diğer bir noktada bu hikmetlerin açıklanması bunların mutlaka gerçekleşeceği anlamına gelmez, sadece şunu ifade eder ki söz konusu adabı riayet etmemek bu sorunların doğması için zemin hazırlamaktadır ve eğer diğer şartlarda bir araya gelirse o sonuç meydana gelebilir. Ancak bazen de diğer şartlar oluşmaz ve farklı bir sonuç meydana gelir.

Hatırlatmak gerekir ki şimdi bazı bilginler araştırmalarına göre, ayı dolgun olduğu ve olmadığı gecelerin denizlerin ve suların üzerinde çekim oluşturduğu gibi ay çekimi insanın bedeninde de cinsel konularda da etkilidir.[7] Buna göre hadislerde geçen konuların bazılarının bilimsel yöntemlerle ispatlanmadığı bahanesiyle onları göz ardı etmemek gerekir.

4- Gebelik döneminde yeterli beslenme:

Annenin gebelik döneminde yeterli gıdaları alması ceninin beyin ve beden yönünden iyi bir şekilde rüşt etmesine sebep olur. Buna göre gebelik döneminde gebelik döneminde yeterli miktarda proteinler, vitaminler ….., gibi gıda ve beslenme maddelerini almalıdır.[8]

Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Kadınlara doğum yapacakları ayda hurma yedirin ki çocukları hilimli ve takvalı olsun.[9]

Hurma enerji kaynağıdır. Gebelik dönemi ilerledikçe ceninin enerji sağlayan maddeler ihtiyacı çoğalır. Genelde gebeliğin ilk üç ayında günde 150 gram enerji maddelerine ihtiyaç olmasına rağmen bu hamileliğin son aylarına doğru özellikle beşinci aydan sonra günde 225 grama çıkar.[10]  

Resulullah (s.a.a)'nın hurma yedirmek emri bu doğrultuda çocuğun ve annenin sağlığını korumadaki önemi anlaşılır.[11]

İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurur: Kadınlarınıza ayva yedirin ki çocuğunuz güzel sımalı olsun.[12]

Resulullah (s.a.a) buyurmuştur ki: kadın hamilelik döneminde kavun yerse çocuğunuz güzel ahlaklı olur.[13]

İmam Rıza (a.s) şöyle buyurur: ayva yemek akıl ve zekayı güçlendirir.[14]

Yine hamile kadınlara akgünlük bitkisini yedirin ki karnındaki çocuk eğer erkek çocuk ise zeki, bilgin ve şecaatli olur ve eğer kız ise ahlakı ve güzel olur.[15]

Elbette haram ve şüpheli yemeklerden uzak durmak baba ve annenin riayet etmeleri gereken önemli işlerdendir.

Peygamber (s.a.a) şöyle buyurur: "Bir haram lokma yiyen kimsenin namazı kırk gece kabul olmaz ve kırk gün duası kabul olmaz. Haramdan meydana gelen her et cehennem ateşine layıktır ve bir lokmadan bile et oluşur."[16]

5- Hamilelik döneminde ruh sağlığına dikkat etmek

Anne ve ceninin sağlığında önemli olan konulardan biri de ailenin hamilelik döneminde anneyi desteklemesidir. Eğer anne bu dönemde etrafındaki insanlar tarafından kendisine önem verildiğini hissederse bu dönemin zorluklarını kolaylıkla tahammül eder, ruh ve beden yönünden sağlıklı bir çocuk dünyaya getirir.

Yüce Allah hamilelik döneminin zorluklarını dile getirerek insana baba ve annesine özellikle annesini unutmamasını tavsiye etmiştir.[17]

Bu ayette bir çeşit anneye ruhi destek sağlanması hedef alınmıştır. Resulullah (s.a.a) bu dönemden iyi bir şekilde yad etmiş ve kadın hamile olduğunda gündüzleri oruç tutmuş ve geceleri Allah'a ibadet etmiş gibidir." diye buyurmuştur.[18]

Bu dönemde ruhi bulanım ve depresyonların çok yıkıcı etkileri olabilir.

Depresyon ve bulanım bu dönemde, çocuğu dünyaya getirdikten sonraki döneme nispet daha yaygındır. Doğumdan sonraki depresyona kadınların yüzde onu duçar olur. Hatta kendi çocuklarına bile bazen sadme vuruyorlar. Depresyon, tedirginlik ve hassasiyet kadınların gebelik döneminde ve gebelikten sonra sık sık dile getirdikleri şikayetler arasındadır.

Bu şikayetler zamanla azalmakta ve geçmektedir. Eğer bu haller devam ederse şiddetli öfkelere, günah duygusuna ve şaşkınlık ve paniğe sebep olmaktadır. Söz konusu ettiğimiz ayet ve hadisler bu tür sıkıntı ve depresyonları önleyecek niteliktedir önleyebilir.

6- Dini farizaları yerine getirmek

Araştırmalara göre mümin ve dindar kimseler diğer kimselerden daha fazla yaşamaktadırlar. Bunun sebebi dindar ve namaz kılan kimselerde tansiyonun daha düşük seviyede olmasıdır. Bilimsel araştırmalar namaza önem veren dindar kimselerin tansiyonun diğer insanlardan daha düşük olduğunu ispatlamıştır.

Bu yüzden namaz ve diğer ibadetleri yerine getirmek, dua okumak çocuğun ruhunda büyük ölçüde etkili olabilir ve Kur'an okumak, Allah'ı yad etmek, namaz ve dua anneye kalbi güven sağlayarak ceninin huzuruna yol açar.

Bu açıkladıklarımız bu konuyla ilgili tavsiyelerin bir kısmını oluşturmaktadır. Hatta güzel manzaraları seyretmek[19] ve spor[20] vb noktalar da bu konuda etkilidir. Bu yüzden bu konuyla ilgili İslami görüşü açıklamak daha geniş bir araştırmayı gerektirir ve bu tür bilgileri kamil bir şekilde öğrenmek için konuyla ilgili kitaplara baş vurmak gerekir.   



[1] Rum, 21:

َ مِنْ آیاتهِ أَنْ خَلَقَ لَکُم مِنْ أَنْفُسِکُمْ أًزواجاً ِلتسْکُنُوا إِلَیها وَ جَعَلَ بَیْنَکُمْ مَّوَدةً وَ رَحْمَةً إنَّ فی ذلِکَ لایاتٍ لِقومٍ یَتَفَکَّرونَ»

[2] Hur Amuli, Vesailu'ş-Şia, c. 3 s. 60

[3] Meheccetu'l-Beyza, c. 2 s. 52

[4] Vesailu'ş-Şia, c. 15, s. 106

"رَبِّ لا تَذَرْنی‏ فَرْداً وَ أَنْتَ خَیْرُ الْوارِثین‏، واجعل لی من لدنک ولیا یرثنی فی حیاتی و یستغفرلی بعد موتی واجعله خلفا سویا و لاتجعل للشیطان فیه نصیبا، اللهم انی استغفرک و اتوب الیک انک انت الغفور الرحیم".

[5] Vesail'uş-Şia, c. 14; Ebvab-i mukkadimat-i Nika, Biharu'l-Envar c. 103; s. 281- Cevahiru'l-Kelam, c. 29, s. 54

[6] Ade

[7] Rehberlik muessesinin web sitesi

[8] Murakibethayi zenan Dr. Huseyin Nuri

[9] Bk. Mekarimu'l-Ahlak, c. 1 s. 169 «اطعموا المراة فى شهرها الذى تلد فیه التمر فان ولدها یکون حلیما، تقیا»

[10] Rüşt der devran kabl es tevellud

[11] Bk. Mekarimu'l-Ahlak, c. 1 S. 372 «و اطعموه حبالاکم فانه یحسن اولادکم.»

[12] el-Mustedrek, c. 2. s. 635

[13] el-Mustedrek, c. 3, s. 113 ve 116

[14] Mekarimu'l-Ahlak, c. 1 s. 196

[15] Mekarimu'l-Ahlak, c. 1 s. 192, 193, 196, 222

[16] Biharu'l-envar, c. 63 s. 314

 الْفرْدَوْس، عَنِ النَّبِیِّ ص قَالَ مَنْ أَکَلَ لُقْمَةَ حَرَامٍ لَمْ تُقْبَلْ لَهُ صَلَاةٌ أَرْبَعِینَ لَیْلَةً وَ لَمْ تُسْتَجَبْ لَهُ دَعْوَةٌ أَرْبَعِینَ صَبَاحاً وَ کُلُّ

َحْمٍ یُنْبِتُهُ الْحَرَامُ فَالنَّارُ أَوْلَى بِهِ وَ إِنَّ اللُّقْمَةَ الْوَاحِدَةَ تُنْبِتُ اللَّحْم.

[17] Ahkaf, 15

وَ وَصَّیْنَا الْإِنْسانَ بِوالِدَیْهِ إِحْساناً حَمَلَتْهُ أُمُّهُ کُرْهاً وَ وَضَعَتْهُ کُرْهاً وَ حَمْلُهُ وَ فِصالُهُ ثَلاثُونَ شَهْراً حَتَّى إِذا بَلَغَ أَشُدَّهُ وَ بَلَغَ

َرْبَعینَ سَنَةً قالَ رَبِّ أَوْزِعْنی أَنْ أَشْکُرَ نِعْمَتَکَ الَّتی أَنْعَمْتَ عَلَیَّ وَ عَلى والِدَیَّ وَ أَنْ أَعْمَلَ صالِحاً تَرْضاهُ وَ أَصْلِحْ لی فی ذُرِّیَّتی إِنِّی تُبْتُ إِلَیْکَ وَ إِنِّی مِنَ الْمُسْلِمینَ

[18] Vesailu'ş-Şia, c. 21 s. 451

اذا حملت المراة کانت‏بمنزلة الصائم القائم المجاهد بنفسه و ماله فى‏سبیل الله...

[19] Bilginler, güzel manzaralara ve haram olmayan güzel şeylere baktığında insanın beyninin özel bir kısmında faaliyet başladığını tespit etmişlerdir.

[20] Yine bilginler spor yaparken vücutta anti depresyon görevi yapan bir maddenin yüzde 77 artığını tespit etmişlerdir Bu yüzden hamile kadınların hem kendi hem de çocuklarının sağlığı için uygun sporları yapmalarını tavsiye etmişlerdir. bk. Mecelle-i peyam zen No 118

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    36360 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • İnsan hem dünya ve hem ahirette refah ve huzurda içinde olabilir mi?
    13296 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    Bu dünya özel mahiyeti ve ontolojik mertebesi nedeniyle mutluluk ve mutsuzluğu, üzüntü ve sevinci ve zorluk ve rahatlığı kendi içinde katışık halde bulunduran bir takım yasa ve kanunlara sahiptir. Hiçbir zaman refah, huzur ve mutluluk mutlak bir şekilde burda bulunmaz. İnsanın dünyada taşıdığı bazı zorluklar, mümin ...
  • Namaz esnasında selama cevap vermenin şekli nasıldır?
    5918 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Namaz esnasındayken insan bir başkasına selam vermemelidir ve eğer bir başkası insana selam verirse, insan ön selam niteliğinde cevap vermelidir; örneğin “es-selamu aleyküm” veya “selamun aleyküm” söylemeli ve “aleyküm selam” dememelidir.[1] Hatırlatılmalıdır ki insan selamın cevabını ister namazda olsun ister namaz dışında ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10330 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • Spor müsabakalarında şarta girmek hakkında İslam’ın hükmü nedir?
    6186 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/21
    Müsabaka tarafları her kim mağlup olursa galip tarafa bir şey vermeli veya onun için bir iş yapmalıdır diye bir karar alırlarsa, bu anlamıyla müsabakada şarta girmek haramdır. Aynı şekilde taraftarların birbirleriyle şarta girmesi de haramdır. Elbette bu haram hüküm at yarışı ve ok atma müsabakalarına katılanlar ...
  • Nasıl lezzet şehvetten teşhis edilebilinir?
    10309 Teorik Ahlak 2011/07/18
    Konulardaki helâllik ölçüsü şehvetin reel örneğine (mısdak) karşın lezzetin reel örneğine bağlı değildir. Şehvetin tüm reel örnekleri ve lezzetin tüm reel örnekleri tek bir hükme sahip değildirler. Bilakis bu iki küllinin kapsamına giren tüm reel örnekleri ve fertlerin her birisinin değişik şartlarda ve değişik türlerin iktizasına ...
  • Din ve mezhep seçiminde ailenin rolünü açıklar mısınız?
    8276 Eski Kelam İlmi 2010/05/04
    İnsan çevresinde olan aile, arkadaş, akraba gibi kimselerden etkilenen bir varlıktır. Aile, önemli ve hassas bir kurum olması hasebiyle aile bireylerinin, özelliklede çocuklar ve yeni yetişen gençliğin eğitim ve gelişim sürecinde önemli bir role sahip olabilir. Eğer aile doğru eğitim kurallarına riayet ederse çocukların gelişme ve ilerlemelerinin ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    28949 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Dünyadaki insanlara baktığımızda insanların çoğunluğunun kötülüğe ve ...
    7637 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    İnsan fıtratı gereği Allah’ı ve hakkı aramakta, dine ve ahlaka eğilim göstermektedir. İnsanların çoğunluğu da bu yaratılışlarında bulunan bu çağrıya olumlu cevap vermektedirler. İnsanlar hakkın peşindedirler. Ama bazen o eğilimlerini somutlaştırırken hata ediyorlar. Gerçek şu ki iç ve dış bazı faktörler, onların hakkı tanımalarına ve ona yönelmelerine ...
  • Acaba hazreti İsa (a.s.) hazreti Muhammedin geleceği hakkında (kendi kavmine) müjde vermiş miydi? Acaba hazreti İsa yalanız bana iman edenler cennete gireceklerdir şeklinde bir söz söylemiş miydi? Yoksa İncil tahrif mi edilmiş?
    8657 Eski Kelam İlmi 2011/07/20
    Kuranı kerim hazreti İsa’nın (a.s.) hazreti Muhammedin ki, ismi Ahmet’tir geleceği hakkında müjde verdiğini apaçık söylemektedir. Ama İslam Peygamberinin geleceği hakkında vermiş olduğu müjde hali hazırda var olan İncilin kendisinde miydi, onun dönemindeki İncil’de miydi? Bu artık farklı bir konu başka yerde araştırılması gerekir. Hemen belirtelim ...

En Çok Okunanlar