Gelişmiş Arama
Ziyaret
5678
Güncellenme Tarihi: 2010/09/21
Soru Özeti
Acaba bireysel fıkıhta uzmanlık siyasal (hükümetsel) fıkıhta uzman olabilmek için gerekli mukaddime midir?
Soru
Şii hükümetin, program bağlamında ihtiyaçları gidermek için kâmilen bireysel fıkhın baplarında müçtehit olma mecrasından mı geçiyor? Mesela: “müdüriyet fıkhını”, namaz ve oruç meselelerinde müçtehit olan bir kimse mi sadece tahsil etmeli ve üretim yapması gerekiyor? Veya içtihadın akli ve kalbi araçlarla (usul ilmi, hadis ilmi, kurana musallat olama ve…) donanmak bireyi (risale-i ameliye olarak yazılan) “Tevziul mesail” şeklindeki risalelerde konu edilen baplarından müstağni mi ediyor? Kişinin bireysel fıkıh alanında hazırda bulunması sadece siyasal konularda yapacağı içtihatta istifade edilen kanunları kullanma bağlamında maharet, temrin ve alıştırmak için midir?
Kısa Cevap
İslami fıkıh bir biriyle irtibatlı ve iç içe girmiş birçok bilimlerin bütündür ki onun her bir bölümünü bir diğerinden müstakil bir ada şeklinde dikkate alıp sadece bir bölümünde yetişip uzmanlaşmak mümkün değildir.
Elbette doğal olarak şu imkân mevcuttur ki bazı dini düşünürler fıkhın has bir bölümünde yapmış oldukları çalışma ve araştırma nedeniyle söz konusu bölümde (konuda) görüşleri daha dakik olabiliyor. Ama bu onu fıkhın diğer alanlarında mütehassıs olmaktan tamamen müstağni ediyor anlamına gelmiyor.
 
Ayrıntılı Cevap
Böyle bir benzerlik diğer bilim dallarında da vardır. Örneğin; vazifesi binanın malzemesini yapmak, binanın yapımını kontrol ve müdüriyetini yapmak olup mimarlık (inşaat mühendisliği) bölümünde uzmanlık yapmış birisini düşünüz. Bu alanda uzmanlık yapmış bir kimse binanın yapılışında gereken malzemeyle irtibatlı olan her türlü konuda ve binanın üzerinde etkili olan amillerin hepsinde gerekli ve yeterince mütehassıs olması gerekiyor. Ta ki mimarlıktaki bilgisini doğru ve en iyi bir şekilde kollanabilsin.
İnsan bedeninin muhtelif organlarının her birisiyle alakalı gereken bilgiye sahip olmayan bir tabip, insan bedeninin organlarını doğru bir şekilde müdüriyet yapma görevini üstlenmiş olan bir beyin mütehassısı olarak kendini tanıtamaz.
İnsanların bireysel ve toplumsal dini vazifelerini müdüriyet etme konusunu üstlenmiş ve vazifeler arasında, camiadaki bireylerin mesuliyet ve hukuklarında teadülü sağlama mesuliyetini taşıyan siyasal fıkıh (fıkhi hükümeti) kesinlikle muhtelif maharetlere sahip olması gerekiyor. Bunlardan birisi de bireysel fıkıh hakkındaki maharettir. Açıktır ki bireysel fıkhın yanı sıra siyasal fıkıhta mütehassıs olmakta da başka bilgilere niyaz var. Dolayısıyla siyasal fıkhı kâmilen bireysel fıkıhtan müstakil değerlendirilemez.
 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Şia, Ömer b. Hattab’ın eşcinsel olduğuna mı inanmaktadır?
    14238 تاريخ بزرگان 2013/12/19
    Şia’nın raşit halifeler ve özellikle Ömer b. Hattab’a yönelik bakışı, imamların (a.s) bakışıdır. Şia’nın muteber hadis kitaplarının hiçbirinde Ömer b. Hattab’ın eşcinsel oluşu hakkında bir rivayet nakledilmemiştir. Şia’ya atfedilen bu tür sözlerin çoğu temelsizdir, esassızdır ve Şia âlimlerinin inancı değildir. ...
  • Eğer Allah bir ferdi severse, halkın geneli de onu sever mi?!
    11259 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar Allah’ın salih kullarının sevgisini halkın kalbine aktardığını yansıtan rivayetler olsa da, halkın ekseriyetinin bir şahsı desteklemesi zorunlu olarak onun Allah tarafından onaylandığı anlamına gelmez. Öte taraftan halkın ekseriyetinin bir şahsa düşman olması da onun Allah’ın gözünde düştüğü ve O’nun nezdinde bir değeri olmadığı şeklinde ...
  • Acaba Ebu Abdullah el-Hüseyin (a.s.) Habib bini Mezahiri’ye şöyle bir mektup yazmış mıydı; “Mine’l – garibi ile’l – habib”; yani garipten habibe?
    7816 تاريخ بزرگان 2011/12/17
    Biz, “Mine’l – garibi ile’l – habibi”  şeklinde bir cümle veya ibareyi Şianın hadis kitaplarında ve mersiyelerde (maktellerde) bulamadık. Bu nedenle bunu İmam Hüseyin’e nispetlendirmek doğru olamaz. Habib bini Mezahiri hakkında var olan tek şey şudur: O imam Hüseyin’in (a.s.) vefalı yaranlarından idi. savaşa katıldı, şehit oldu ...
  • Eğer ben vakit yokluğu nedeniyle gusül veya abdest almak yerine teyemmüm alırsam, bu yeterli olacak mıdır?
    15955 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Teyemmüm durumlarından birisi abdest veya gusül almak için fırsatın bulunmayışıdır.1. Her ne zaman abdest veya gusül alırken namazın tümü veya onun bir miktarı vakit sonrasına sarkacak derecede zaman darlığıyla karşılaşılırsa, teyemmüm almak gerekir.[1]2. Eğer insan bilerek abdest veya gusül ...
  • Neden altın tabakları kullanmak haramdır?
    6369 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/01/14
    İlahi kanunların değişik felsefe ve hikmetleri vardır ve bu kanunlar, bilmesek dahi hiçbir zaman gelişigüzel ve hikmeti olmaksızın bir hüküm karar kılınmamışlardır. Hekim ve adil olan Allah Teâlâ hiçbir hükmü hikmeti olmaksızın insanlar için karar kılmayacağı için, Kur’an, hadis, akıl ve kesin ilimler çerçevesinde elimize gelen her ...
  • Allahtan korkulması mı lazım yoksa Onu sevmek mi gerekiyor?!
    11690 Pratik Ahlak 2010/12/14
    Allah u Teâlâ'ya yönelik, ümit ile korkunun birlikte ve beraber oluşları, bazı yerlerde ve zamanlarda da mehabetin oluşu hiç de hayret verici bir durum değildir. Zira bu durum yaşamımızın her tarafını kapsamış, ancak biz bu durumdan, bu durumun şiddetli bir şekilde açık olduğundan dolayı gafiliz. Yolda yürümemizin bile (bizdeki) korkunun, ...
  • Tefsir-i bi-Rey ile entelektüelsel bir görüşten (güvenir (müvassak) haber-i vahit) yararlanarak yapılan tefsir arasında fark nedir?
    8419 Tefsir 2012/07/21
    Bazı ilimlerin Kur’anla irtibatı öyle bir şekildedir ki onlar olmaksızın Kur’an ayetlerini tefsir ve tahlil etmek imkansızdır. Sarf ilmi, nahiv ilmi, meani, beyan lügat vb. ilimler gibi. Dolayısıyla müfessir olan bir kimse Kur’anın daha iyi anlaşılması için etkili olan ilimlerde uzman olmalıdır. Kur’anı kerimde “am-has, mutlak-mukayet, nasih-mensuh” ...
  • Hz. Peygamberin (s.a.a) bakışında selam vermenin önemi nedir?
    12480 تاريخ بزرگان 2012/06/16
    İnsan toplumsal bir varlık olup kendi türlerinin ilişkisine, dostluğuna ve sevgisine ihtiyaç duyar. Selam vermek iki insan arasındaki sağlıklı ilişkinin ilk merhalesini oluşturur ve dostluk, samimiyet, sevgi, tevazu, hayır duası ve karşı tarafa güven vermek gibi değişik mesajlar içerir. Selam sözcüğü çok güzel ve manalı bir kavram ...
  • Peygamber(s.a.a.)’in bütün sözleri ve konuşmaları vahiy midir?
    17058 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Bu hususta farklı görüşler vardır:Bazıları, Necm suresinin 3 ve 4’üncü ayetlerinin[i] genel olmasına bakarak şuna inanmaktadırlar: Peygamber(s.a.a.)’in bütün konuşmaları ve davranışları, vahiyden kaynaklanmaktadır.Bazıları da, Kuran-ı Kerim ve Peygamber(s.a.a.)’e nazil olan ayetler hakkında olan Necm suresinin 4’üncü ayetine bakarak, Peygamber(s.a.a.)’in ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10344 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...

En Çok Okunanlar