Gelişmiş Arama
Ziyaret
5576
Güncellenme Tarihi: 2012/02/18
Soru Özeti
İslam tüm sorunların çözmeye nasıl kadirdir?
Soru
Biz dinimizin en kâmil din olduğunu ve tüm ihtiyaçları kuşatıcı ve tam olarak karşıladığını iddia etmiyor muyuz? Öyleyse benim şimdiki cinsel ihtiyacımın cevabı nedir? Ben ne evlenme imkânına sahibim ve ne de geçici evlilik yapmak için birini tanımaktayım. Esasen böyle birini nerede bulabileceğimi dahi bilmiyorum! Ben namus meselelerine yönelik de çok hassasım ve haram ilişki kurmak bir yana bir başkasıyla haram bir dostluk kurmayı bile asla düşünmüyorum. Öte taraftan mastürbasyon da haram kılınmıştır. Bu halde bu derde nasıl bir çare bulabilirim? Özür dileyerek ve hayâ ederek belirteyim ki benim eril gücüm de çok aktif, güçlü ve çok zor kontrol edilmektedir! Yani bana takvalı olun demeyin; zira çok çabaladım ama yine de olmadı! Arkadaşlardan birinin deyimiyle gençlik döneminin özelliklerindendir canım! Şimdi âcizane sizden çözüm istiyorum!
Kısa Cevap

İslam’ın hüküm ve buyrukları âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından olup insanlığın tüm sorunlarını halletmeye kadirdir. Ama bu, toplumdaki tüm fertlerin İslam’ın buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Bugün gençlerin evliliği önünde birçok sorun yer alsa da hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre amel etmesi ve de beklenti ve isteklerini azaltması, artı adet ve geleneksel gösterişlerden sakınması ve Allah’a tevekkül ederek kendilerini muhtemel sorunlarla karşılaşmaya ve onları çözmeye hazırlaması kaydıyla bunların tümü kesinlikle halledilebilir.

Ayrıntılı Cevap

İslam dini, insanların hidayete erip dünya ve ahiret saadetine ulaşması için belirtilmiş kanun, hüküm ve buyruklar manzumesidir. Bu manzume âlim ve hikmet sahibi Allah tarafından oluşturulması nedeniyle kesinlikle yetkinlik ve kuşatıcılığa sahip bulunmakta ve insanlığın tüm sorunlarını halledebilecek gücü taşımaktadır. Ama bu toplumdaki tüm fertlerin onun buyruklarıyla amel etmesi şartıyla tahakkuk eder. Her kanuna göre hareket etmenin bir takım özel sorunlar ve kısıtlamalar getirdiği ve onları kabul etmeksizin ve onlarla diyalog kurmaksızın kanundan yararlanmanın mümkün olmadığı bilinmelidir. Eğer İslam toplumunda halkın kendi yaşamında değişik sorunlar ile karşı karşıya oluğunu görüyorsanız, bu tam olarak İslam buyruklarına göre amel etmemeden kaynaklanmaktadır. Yahut her birimiz sadece kendi fayda ve zararımızı göz önünde bulundurmakta ve İslam’ı sadece bu çerçevede değerlendirmekteyiz. Bu nedenle istenen netice hâsıl olmamaktadır. İslam meşru rızık, azık ve gelir elde etme yolunu göstermiş ve bunun hüküm ve buyruklarını da belirlemiştir. Ama bu tüm fertlerin bu buyruklarla amel etmesi durumunda neticeye ulaşır. Aksi takdirde bir şahıs zahmet çekerse ve diğer şahıslar işsiz oturursa ve de onun gelirinden istifade etmek isterlerse veya onun hakkını gasp etmeye koyulurlarsa onun için bir şey kalmaz. Gençlerin evlilik sorunu da bu şekilde ancak İslam hüküm ve buyruklarıyla halledilebilir. Elbette hem kız, hem oğlan ve hem de tarafların ailelerinin İslam’ın buyruklarına göre amel etmesi ve de beklenti ve isteklerini azaltması, artı adet ve geleneksel gösterişlerden sakınması şartıyla bu mümkündür. Bugün tüm toplumlarda dürüst ve erdem sahibi bir eşle evlenmeye hazır birçok bayan mevcuttur. Lakin birçok durumda yaşamın başlangıcının birçok eksiklik, zorluk ve yetersizlikler ile beraber olduğu bilinmelidir. İslam’ın sizin evinizin kapısını çalması ve istediğiniz kızı ev ve araba eşliğinde size getirmesi beklentisi içinde olmanız beyhude bir beklenti değil midir? Evlenmeye hazır şahısları tespit etmenin kendine has bir yöntemi vardır. Aynı şekilde kız istemenin de kendine özel bir tarzı vardır. Bu yol izlenmeli ve kendi beklenti ve isteklerinizin düzeyini alçaltmalı ve istenene ulaşma yolunda ciddiyetle çaba göstermelisiniz. İslam’da yaşamın esası çaba ve çalışmaya dayalıdır. İnsan yaşam zevki ve nimetlerini çalışma ve çabalamayla tadar. Eğer evlenmeye hazır her kız ve oğlan sorun ve problemlerle yüzleşir, mücadele eder ve kendi ailelerinden ekonomik olarak daha aşağı bir seviyede yer alan kimselerle hiçbir maddi beklenti içinde olmaksızın akrabalık kurmaya çalışırsa, toplumda yine evlilik sorunu var olacak mıdır? Eğer varlıklı bireyler imkânlarının bir bölümünü fertlerin evlenmesine ayırırsa, evlenme sorunu yine var olacak mıdır? Dolayısıyla İslam’ın hedefe ulaşma yollarını belirlediği hususunda bir şüphe bulunmamaktadır, ama bu ciddi bir çaba ve azim istemektedir. Elbette bazı çözümlerin biz insanların düşüncesine göre doğru olması, ama Yüce Allah’ın bakışında yasak olması muhtemeldir. Bu, Allah’ın söz konusu çözümlerin uzun vadeli bireysel ve toplumsal menfi ve zararlı neticelerini bilmesinden kaynaklanır. Eğer biz şefkatli ve hikmet sahibi olan Allah’ın bizden daha bilinçli ve bilgili olduğuna, bizim İslam buyruklarıyla amel edip etmememizin O’na bir fayda ve zarar getirmeyeceğine, eğer bizden bir şey istemişse ve bize farz kılmışsa bunun bize dönen bir faydadan kaynaklandığına ve bize bir şeyi yasak kılmışsa bunun bize dönen zararlarından kaynaklandığına inanırsak ve yakin edersek, kesinlikle O’nun buyruklarıyla amel etmenin zorluklarına içtenlikle katlanır ve ilahi hükümler ile çelişen ilgi ve zevklerimizden vazgeçeriz. Sizin evlilik yolunuzun başında her ne kadar birçok sorunun olması muhtemelse de Yüce Allah yardım ve destek sözü vermiş ve şöyle buyurmuştur: “ Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfüyle zenginleştirir. Allah, lütfü geniş olandır, hakkıyla bilendir.” [1] Her haliyle İslam tüm sorunları halletme ve hedeflenen yere ulaşma yolunu bize göstermiştir. Ama öncülleri hazırlamak ve de sorun ve engelleri yok etmek fertlerin yükümlülüğüne aittir. Nitekim ilahi peygamberler ve temiz imamlar (a.s) da bireysel ve toplumsal yaşantılarında birçok problemle karşılaşıyor, ama hiçbir zaman onlardan kaçmıyordular. Yahut oturup gaipten bir elin çıkmasını ve işi halletmesini beklemiyordular. Kur’an’da hedefe ulaşma yolunda sabır ve istikamet göstermeyi onlara tavsiye etmiştir. Siz de her açıdan şartları sizden daha kötü olan, ama zorluklar ve problemler karşısında çalışarak, çabalayarak ve direniş göstererek ve onlara tahammül ederek sorunlara galip gelebilmiş ve başarı zirvelerine çıkmış bireylerin olduğunu bilmelisiniz. Elbette çalışıp çabalayan ve takva taşıyan kimseler kesinlikle ilahi yardımlardan da faydalanacaktır. [2] İslam’ın kuşatıcı oluşunun İslam’da aklın saf dışı edilmesi ve İslam’ın sorunları çözmede son sözü söylediği anlamında olmadığını bilmelisiniz; zira bu tür meseleler akla bırakılmıştır.

Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adreslere müracaat ediniz:

Tedvin Edilmiş Düşünce Teorisi, Soru Sayısı: 900 (Site: 988) ve 1004. Soru (Site: 1367) .                            



[1] Nur, 32, "وَ أَنْکِحُوا الْأَیامى‏ مِنْکُمْ وَ الصَّالِحینَ مِنْ عِبادِکُمْ وَ إِمائِکُمْ إِنْ یَکُونُوا فُقَراءَ یُغْنِهِمُ اللَّهُ مِنْ فَضْلِهِ وَ اللَّهُ واسِعٌ عَلیمٌ"

[2] Talak, 2, " مَنْ یَتَّقِ اللَّهَ یَجْعَلْ لَهُ مَخْرَجاً"یعنی:" هر کس تقواى الهى پیشه کند، خداوند راه نجاتى براى او فراهم مى‏کند."

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Ramazan ve Kurban bayramları arasında evlenmenin hükmü nedir?
    6460 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Dinle kültür arasında ne gibi bir ilişki vardır?
    30048 Yeni Kelam İlmi 2009/06/16
    Din ile kültürün arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesi için dinin ve kültürün mahiyet, hedef ve işleyişini tam olarak bilinmesi gerekir. Dinle kültür arasında her hangi bir ilişkinin olmadığını söyleyenler varsa da bu görüş geçerli değildir. Ancak bir kısım kültürler, kemale ...
  • İnsan cennette düşünür mü?
    9871 Eski Kelam İlmi 2011/11/22
    Akıl ve düşünce her zaman insan ile beraber olmuştur. İnsan maddî âlemden geçtikten sonra düşünme gücünü kaybetmeyecektir. Aksine bazı hicap ve engellerin kalkmasıyla hakikat ve gerçekleri daha keskin ve kesin bir bakışla kavrayacaktır. Kur’an-ı Kerim’de bulunan birçok ayeti okumayla, insanların hem kıyamet gününde, hem cennette ve hem de cehennemde ...
  • Namazda siyah elbise giymenin hükmü nedir?
    7937 Fıkıh 2015/06/29
    Namaz kılan şahsın elbisesi bağlamında birkaç şey mekruhtur ve bunlardan biri de siyah elbise giymektir.[1] İlgili Başlıklar: Soru: 12069, (Site: 2060), (Siyah Elbise ve Hükmü). [1] Tevzihu’l Mesail, (el-Mahşi li’l İmam ...
  • Pisliğe (necasete) bulaşmış her hangi bir şey yıkandığında ondan etrafa yayılan veya damlanan su (gussalesi) pis midir?
    12737 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Kor[1] suyu ile bitişik olan musluğun altında pisliğe bulaşmış bir şey yıkanır ondan etrafa yayılan ve ondan akan su kor suyuyla bitişik, kokusu, tadı ve rengi değişmemiş ise pak ve temizdir.[2]
  • Eşimin ailesinin aile hayatımıza müdahalelerine karşı nasıl tavır almalıyız?
    3626 دستور العمل ها 2019/03/09
    Evlilik iki insanın hayatlarını birleştirmesinin yanında iki ailenin arasında bağ kurulmasıdır. İşte buna binaen gençlere eş seçiminde mümkün olduğu kadar dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Evlilikte riayet edilmesi gereken temel ve asıl kriterlerle çelişmediği sürece ailelerin öngördüğü kriterlere riayet edilmesi de tavsiye edilir. Sizin probleminizle ilgili olarak bazı ...
  • İslamla Hıristiyanlığın maneviyatları arasındaki farklılıklar nedir?
    9957 Yeni Kelam İlmi 2010/07/17
    Her dinin maneviyatının değer ve itibarı, o dinin kendisinin değer ve itibarıyla direkt olarak ilgilidir. Hıristiyanların kendi itiraflarına görede onların dini akla yatkın olmayan öğretilerle doludur. Dolayısıyla bu gibi kaynaklardan gelen menaviyatta doğal olarak bir sürü yanlışlıklarla dolu olacaktır. İslamın maneviyatıyla Hıristiyanlığın maneviyatı arasındaki temel fark işte buradadır; ...
  • Şia niçin hak yoldan çıkmıştır?
    13194 Eski Kelam İlmi 2008/05/03
    Bu sorunun daha iyi anlaşılması ve doğru cevaba ulaşmak için aşağıdaki hususlara dikkat etmek gerekir:1. Eğer Şia'dan maksadınız, Ehlibeyt mektebinin mensupları olan bazı Şiaların yapmış olduğu yanlışlar ise, bunu "Şia Mezhebi"ne maletmeniz ve mezhebin yoldan çıkmışlığı olarak algılamanız çok yanlıştır. Çünkü:İslam başlı başına kusursuzdurKusur varsa biz Müslümanlardandır.
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    21246 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...
  • Gayri Müslim kadınlar Müslüman kadınların özelliklerini beyan etmezlerse onlara namahrem olurlar mı?
    13057 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Gayri Müslim kadınların Müslüman kadınlara bakması hakkında hadis kitaplarında İmam Sadık’tan şöyle bir rivayet nakledilmiştir: (Müslüman) Kadının Yahudi ve Hıristiyan kadınlar karşısında hicabını açması uygun değildir; zira kendileri onların bedensel sıfat ve özelliklerini eşlerine bildirmektedirler.[i] Bu ...

En Çok Okunanlar