Gelişmiş Arama
Ziyaret
3145
Güncellenme Tarihi: 2019/10/07
Soru Özeti
İmam Rıza (a.s) şuan hayatta olsaydı türbesinin böyle ihtişamlı ve gösterişli olmasını onaylar mıydı?
Soru
İmam Rıza (a.s) şuan hayatta olsaydı birisini avare görmektense kendi elbisesini satmaya razı olmaz mıydı? Ama şuanda kim meşhede gitse memleketine geri döndüğünde Türbenin maneviyatını anlatacağına türbenin ihtişamından ve görkeminden bahsetmektedir. Sanki müzeye gitmiş gibi. Kabrin olduğu avluda sanki müze gibi altın kılıçlar ve gerdanlıklar asılması putperest öğretilerin bir parçası değil mi? Bütün bu harcamaların daha münasip bir yerde kullanılması doğru olmaz mıydı? Masum İmam’ın Mukaddes türbesini idare edenler gerçekten İmam’ın mülkü hakkında karar verme yetki ve yetkinliğine sahip mi? Neden kendi canlarının istediği kararları almaktalar?
Kısa Cevap

Hiç şüphesiz İmam Rıza (a.s) kendi hayatında altın tuğlalardan yapılmış bir evde yaşamayı kabul etmezdi. Bununla birlikte Hazretin sevdalılarının İmam Rıza (a.s)’ı  ziyarete gelen sevenlerinin rahat etmesi için geniş ve olanaklı bir muhit hazırlamalarının da bir sakıncasıda yoktur. Zira Masum İmam (a.s)’ın görevi olduğu gibi sevenlerinin ve dostlarınında görevleri vardır. Bu çalışma bir anlamda ilahi şiar’ın yüceltilmesi olmakla birlikte bir açıdanda Hazrete duyulan sevgi ve saygının dışa vurumudur. Öte yandan sanatcıların eserlerini halkın genelinin görmeye fırsat bulamadıkları müzelerde sergilemek yerine Türbeye armağan etmeleri ve burada sergilenmesinin ne sakıncası var. Bizler nasıl ziyaretle sevgimizi gösteriyorsak onlarda baş yapıtlarını türbeye armağan ederek Masum İmam’a olan alakalarını ifade etmektedirler.

Bunu putperestlik olarak görmek doğru değildir. Zira ziyaretciler bu ihtişamlı yapıya değil bu mekanın sahibine saygı göstermektedirler.

İmam Rıza (a.s)’ın Türbesi gibi mukaddes ve hürmete layık mekanların sevenleri ve aşıkları tarafından bütünüyle kendi imkanlarıyla İslami sanatlar kullanılarak görkeme ve ihtişama kavuşturulmasının ne sakıncası olabilir. Kutsal mekanların haşmeti ve göz alıcılığı ona verilen değerin bir göstergesi değil midir?

Bütün bu ihtişam, hatta yüz kat fazlası söz konusu olsa bile gönlü imamla olana hiçbir şekilde etki etmez. Bütün bu görkeme rağmen maneviyatın zirvesi müminler için bu mekanlarda muhakkak olmaktadır. Evet dünyevi anlamda en güzel mekanda manevi duyguları zirvede yaşamak göz uçuyla bile bu ihtişama teveccüh etmemek asloan bu değil midir? Dünya gözümün önündeyken dünyaya değilde Hakka teveccüh etmek.

İmam Rıza (a.s)’ın babası İmam Kazım (a.s) hakkında Allah’a yöneldiğinde insanların onun yakınından gelip geçmesini ibadetine engel bilmediği nakledilmektedir.

Ebu hanife derki: İmam Sadık (a.s)’ın huzuruna vardım. Arz ettim: Evladın Musa’yı gördüm, O namaz kılıyordu  insanlarda önünde geçip gidiyordu ama O buna engel olmuyordu. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: Evladım Musa (a.s)’ı çağırın. Sonra Musa Kazım (a.s) huzura geldi. İmam Sadık (a.s) buyurdu: Evladım, Ebu hanife diyor ki : Evladın Musa’yı gördüm, O namaz kılıyordu  insanlarda önünde geçip gidiyordu ama O buna engel olmuyordu. Musa Kazım (a.s) babasına arz etti: Evet doğrudur babacan. Karşısında namaz ikame ettiğim Hak herşeyden bana daha yakındır. Zira Allah Teala kendisi şöyle buyuruyor: “Biz ona şah damarından daha yakınız.” İmam Sadık (a.s) evladı bunu söyler söylemez kucakladı ve şöyle buyurdu: Annem babam sana feda olsun Ey İlahi sırların hazinedarı.[1]

Bu hadisi rivayet etme gayemiz şudur ki: Ziyaretine yöneldiğimiz yüce insanlar İbadette haktan başka birşeye teveccüh etmeyen dünyaya göz ucuyla dahi yönelmeyen hakikat meşaleleridir. Bizlerde onların huzurunda dünyaya teveccüh etmemeyi öğrenmeliyiz.

İmam Rıza (a.s)’ın Türbesinin ihtişamlı ve görkemli olmasında bir sakınca olmamakla birlikte değerli taşların ve altın kullanılması konsu daha çok adet ve göreneklerin bir yansıması olup dini bir yaptırım değildir. Zahiren yetkililer toplumsal bununla mücadele etmemeyi yeğlemişlerdir. Zira bu yapılar beytulmalla değilde ziyaretcilerin kendi bağışlarıyla yapılmaktadır.

 

 

 

[1] Kuleyni, Muhammed bin. Yakup, Kafi, 3.c, 297.s, 2.bk, tahran, 1362.şemsi.

«عَلِیُّ بْنُ إِبْرَاهِیمَ رَفَعَهُ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ مُسْلِمٍ قَالَ دَخَلَ أَبُو حَنِیفَةَ عَلَى أَبِی عَبْدِ اللَّهِ (ع) فَقَالَ لَهُ رَأَیْتُ ابْنَکَ مُوسَى (ع) یُصَلِّی وَ النَّاسُ یَمُرُّونَ بَیْنَ یَدَیْهِ فَلَا یَنْهَاهُمْ وَ فِیهِ مَا فِیهِ فَقَالَ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ (ع) ادْعُوا لِی مُوسَى (ع) فَدُعِیَ فَقَالَ لَهُ یَا بُنَیَّ إِنَّ أَبَا حَنِیفَةَ یَذْکُرُ أَنَّکَ کُنْتَ تُصَلِّی وَ النَّاسُ یَمُرُّونَ بَیْنَ یَدَیْکَ فَلَمْ تَنْهَهُمْ فَقَالَ نَعَمْ یَا أَبَةِ إِنَّ الَّذِی کُنْتُ أُصَلِّی لَهُ کَانَ أَقْرَبَ إِلَیَّ مِنْهُمْ یَقُولُ اللَّهُ عَزَّ وَ جَلَّ- وَ نَحْنُ أَقْرَبُ إِلَیْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَرِیدِ قَالَ فَضَمَّهُ أَبُو عَبْدِ اللَّهِ (ع) إِلَى نَفْسِهِ ثُمَّ قَالَ یَا بُنَیَّ بِأَبِی أَنْتَ وَ أُمِّی یَا مُودَعَ الْأَسْرَارِ وَ هَذَا تَأْدِیبٌ مِنْهُ (ع) لَا أَنَّهُ تَرَکَ الْفَضْل»‏.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Safeviyye, Şeyh Safiyuddin tarafından Erdebil'de kurulmuş bir tarikat mıdır?
    11296 تاريخ بزرگان 2009/04/08
    Tarihi kaynaklar, Şeyh Safiyuddin, oğlu Cüneyt ve torunu Haydar'ın Şii olduğunu göstermektedir. Ancak o dönemin şartları, onların, inançlarını diğer Safevi sultanları gibi açıkça ortaya koymalarına izin vermiyordu. Onların ya da başka Şiilerin, geçmişte bu mezhebin mensupları olup olmamaları, bizim onlara olan bakış açımızı değiştirmeyecektir. Kim, Şia'nın ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    47299 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Düzen kanıtı ve evrim teorisi
    8903 İslam Felsefesi 2012/11/11
    Bazıları, yaratıklardaki mevcut düzen hakkında özel bir açıklama sunan Darwin’in evrim teorisinin tevhitsel bakışı zedelediğine ve böyle bir durumda yaratıklardaki mevcut düzen için hikmet sahibi, bilge ve şuurlu bir düzen kurucuyu varsaymamızın artık gerekli olmadığına inanmaktadır. Bu görüş birkaç neden sebebiyle kabul edilemez:1. Darwin’in ...
  • Müziğin haram veya helal olduğuna dair delilleri açıklar mısınız?
    68625 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/09
    fıkıh literatüründe musiki ile gına (şarkı) birbirinden farklıdırlar. Gına, eğlence meclisleri münasebetiyle muhataplarını sevindirmek ve eğlendirmek gayesiyle, hançereden çıkıp boğazda çalkalanan sese deniliyor. Musiki (müzik) ise, çalgı aletlerinden meydana gelen ritimdir.Bazı ayet, rivayet ...
  • İslam’a göre tazim (saygı) secdesi caiz midir?
    14962 Tefsir 2010/05/19
    Secde, İslam’a veEhl-i Beyt mektebine göre yalnızca Allah-u Teâlâ’ya mahsus olup en kamil ve en güzel ibadet şeklidir ve Allah’tan başkasına secde etmek yasaktır. Hz. Yusuf’a yapılan secde ibadet secdesi değildi, o gerçekte Allah’a karşı yapılan bir ibadetti. Tıpkı bizim Kabe’ye ...
  • Allah’ın sözlerinin O’nun resul ve elçisi dışında başka biri tarafından tefsir edilmesi caiz midir?
    7078 Tefsir 2011/10/22
    Tahrif olan diğer semavi kitapların aksine, şimdi biz gerçek dışı hiçbir hususu Kur’an’da gözlemlememekteyiz. Hatta tahrifin belirli bir anlamına inanan kimseler bile bu noktadan gafil kalmamıştır. Yüce Allak Kur’an’ı kolay ve tüm muhatapların istifade edebileceği bir tarzda nazil etmiştir. Herkes istediği takdirde onun öğreti ve bilgilerinden yararlanabilir ...
  • Allah’ın gani olmasını akli açıdan ispat eder misiniz?
    5933 Eski Kelam İlmi 2012/06/14
    Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır.[1] Allah’ın muhtaç olmaması anlamına gelen gani sıfatı da Allah’ın varlığının, birliğinin ve nedene ihtiyaç duymamasının ispatlanmasından sonra müyesserdir. Biz burada Allah’ın bir neden ...
  • Neden kıyamet, vahşet ve korku verici olaylarla birliktelik yaparak gerçekleşiyor?
    7836 Eski Kelam İlmi 2010/12/18
    Kıyamet sahnesi Allahın Kibriya ve heybetinin tecelli ve zuhur edeceği bir sahnedir. Kuranı kerimde kıyamet günüyle alakalı bazı olaylar zikir edilmiştir. Örneğin; dağlar sarsılacak ve yok olacak, insanlar kabirlerinden çıkacak, yer kendi hazinesinde bulundurduğu her şeyi dışarı verecek. İnsanın işlemiş olduğu tüm amelleri mücessemleşir ...
  • “Allah kendi hakkını bağışlayabilir ama insanların hakkını bağışlamaz” sözünün kaynağı nedir?
    6374 Varie 2015/06/29
    “İnsanların hakkı” İslam’da hukukî kavramların en önde gelenlerindendir. İçinde insanların hakkının bulunduğu her şey insan hakları alanına girer.[1] İslam’ın insanların hakkına riayet etmeyi vurgulaması şu şekildedir: Eğer bir günahkâr kendi geçmiş günahlarından tövbe ederse ve halkın alınmış haklarını eda etmezse tövbesi kabul olmaz; yani ...
  • Ğurerü’l-Hikem gibi muteber bir kaynaktan hadis naklederken rivayetin adresini kendisinden aldığımız referansı belirtmememizin sakıncası var mıdır?
    5311 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Sorduğunuz sorunun fıkhî hükmünü istemeniz nedeniyle büyük mercilerden –Allah onları korusun- meseleyi sormayı gerekli gördük. Aşağıda kendilerinin yanıtı takdim edilmektedir: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki varsayımda sakıncasızdır. Hz. ...

En Çok Okunanlar