Gelişmiş Arama
Ziyaret
59612
Güncellenme Tarihi: 2011/03/02
Soru Özeti
Duanın suya etkisi hakkında İslam’da ne tür hadisler mevcuttur?
Soru
Duanın suya etkisi hakkında İslam’da ne tür hadisler mevcuttur?
Kısa Cevap

Masumların (a.s) rivayetlerindeki tabirle dua ibadet sayılmakla ve Hak Teâlâ’nın nezdinde sevilen ve yakınlaştırıcı bir amel olmakla birlikte her olağan ve meşru hususa ulaşmak için de etkilidir. Yüce Allah kendine yaklaşılması ve hacetlerin giderilmesi için duayı bir vesile karar kılmıştır. Duanın suya ve suyun duanın kabul edilmesindeki etkisine işaret eden İslamî rivayetler bütününden bu iki husus arasında sıkı bir ilişkinin olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Duanın suya etkisini açıklamadan önce İslam kültüründe duanın beğenilen bir amel olduğuna ve onun etki şartlarına değinilecektir.

1. İslam Kültüründe Dua

Dua her olağan ve meşru hususun gerçekleşmesinde etkilidir. Bu tespit Kur’an ayetlerinden alınmıştır. Kur’an şöyle buyuruyor: “Bana dua edin, duanıza cevap vereyim.”[1] Ve şöyle buyuruyor: “Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm.”[2] Bu iki ayette benden özel bir şeyi isteyin veya özel bir şeye cevap veririm diye buyurmamıştır, ilmî deyimle mutlak olarak buyurmuştur. O halde her olağan ve meşru işi kapsamaktadır. Bu husus bazı rivayetlerden de istifade edilmektedir. İmam şöyle buyuruyor: “Çok dua edin; zira dua her rahmetin kilidi ve her hacete ulaşmanın yolu ve her derdin dermanıdır.”[3] Dua kendi özne ve nesnesi dışında Allah’ın sevdiği ve beğendiği bir şeydir. Masumların hadislerinde (a.s) dua şu şekilde tabir edilmiştir: “(Dua) Allah nezdinde ibadetlerin en üstünü, fiillerin en sevileni ve amellerin en yakınlaştırıcısıdır.”[4]

2. Duanın Etki Etme Şartları

Varlık âlemindeki diğer nedenler gibi dua da rivayetlerde işaret edilen bir takım özel şartlara bağlı olarak etkide bulunmaktadır. Mesela dua eden şahıs diğer ilahi buyruklar bağlamında da Hak Teâlâ’nın kulluğunu yerine getirmeli ve günahtan uzak durmalı, her zaman için dua etmeli ve duayı problem anına özgü kılmamalı, dua etmede ısrarlı ve sabırlı olmalı ve de ona cevap verileceğine iman etmelidir. Bazı mekân ve zaman şartlarında duaya cevap verilme olasılığı daha yüksektir. Mesela rüzgâr eserken, yağmur yağarken, seher vaktindeyken, tan ağartısından güneş doğuncaya kadarki vakitteyken, öğleyken, ezan okunurken, din muhalifleriyle cihat ederken, şehit kanı akarken, Kur’an okurken, mescitte bulunurken ve oruçluyken vb.

3. Dinsel Metinlerde Dua Ve Suyun İrtibatı

Dua, Yağmur Yağması ve Suyun Kaynaması

Dinsel metinlerde belirtildiği üzere Hz. Musa (a.s) kendi kavmi için su talebinde bulunduğu ve Hak Teâlâ’nın da ona cevap vererek on iki çeşmeden su akıttığı[5] yahut İslam Peygamberinin (s.a.a) kendi kavmi için yağmur istediği ve büyük bir yağmur yağdığı[6] belirtilmiştir. Dualar arasında duanın bu husustaki etkisini iyi bir şekilde yansıtan yağmur isteme duası da yer almaktadır.[7] Eğer etkisi olmasaydı masum imam (a.s) dua etmeyi emretmezdi.

Su Bulmada Namaz Eşliğindeki Duanın Etkisi:

Yağmur isteme namazı müstehap namazlardan olup Ramazan ve Kurban bayramı namazları gibi iki rekâttan oluşur. Elbette şu önemli farkla ki bu namazda konut yerine, suyun bulunması için Hak Teâlâ’nın şefkat ve merhameti talep edilir.

Dua Yazıp Suya Atmanın Etkisi:

Rivayetler esasınca böyle bir dua her hacet ve korkunun giderilmesine neden olur. Mesela “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, ey Allahım sana yöneldim…” veya “Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, zelil kuldan celil Mevlaya…” gibi dualar yazıp sardıktan sonra kuyu suyu veya akarsuya atmaktan ibarettir.

Kur’an-ı Kerim Sure Veya Ayetlerini Okuyarak Dua Etmenin Etkisi:

Rivayetlerde baş ağrısı veya karın ağrısı veyahut her ağrı için içinde su olan bir kâse üzerine kırk defa Hamd suresini okumanın ve sonra da suyu hastanın üzerine dökmenin şiddetli ağrının gitmesine neden olacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde Kur’an-ı Kerim’deki sure veya ayetlerle beraber bir dua yazıp sonra onu bir suyla yıkamak ve ardından da onu içmek veya beden üzerine serpmek hafıza ve göz ağrısı için etkilidir. Hakeza dua kitaplarında bir kâse içindeki su üzerine bir takım sureleri okuduktan ve üfürdükten sonra suyu baş ve yüze dökmenin baygın bir insanı uyandıracağı belirtilmiştir.[8]

Su İçme Esnasında Dua Etmenin Etkisi:

Hem içmeden önce ve hem de içtikten sonra her su için bu dua tavsiye edilmiştir. Gerçekte insanın en sade işine bile ilahi bir renk verilmektedir. Fiilî ve rububî tevhidi, ilahi hamt ve övgüyü ve de ilahi şefkat ve esirgemeyi yansıtmaktadır.[9] Netice itibariyle, duanın suya yaptığı etkiye ve suyun da duanın kabul görmesine yaptığı etkiye işaret eden İslamî rivayetler bütününden bu iki olgu arasında sıkı bir irtibatın olduğu sonucu alınabilir. Bu, bugünkü bilimsel keşiflerle de onaylanmış bir husustur. Japon bilim adamlarınca kanıtlanan duanın su kristalleri üzerindeki olumlu etkileri bunun bir örneğidir.



[1]«ادعونی استجب لکم ان الذین یستکبرون عن عبادتی سیدخلون جهنم داخرین»  Mümin, 60.

[2] «و اذ سألک عبادی عنی فانی قریب اجیب دعوة الداع اذا دعان فلیستجیبوا لی» Bakara, 186.

[3] Kuleyni, Usul-i Kafi, Kitab-ı Dua, Bab-ı Def-i Bela ve Kaza Be Vasıta-i Dua, Be Tertib,

. 7 ve 1.

[4] Kuleyni, Usul-i Kafi, Kitab-ı Dua, Be Tertib, h. 3, 2, 8, 6.

[5] Araf, 160.

[6] Kuleyni, Usul-i Kafi, Kitab-ı Dua, Bab-ı İkbal Be Dua, h. 5.

[7] Sahife-i Seccadiye, İmam Seccad (a.s), Yağmur İsteme Duası.

[8] Bkn: Şeyh Abbas Kumi, Mefatihu’l-Cenan, Kısmet-ı Dua ha.

[9] Su içmeden önce yapılan dua: Gökten su nazil eden ve istediği gibi her işi yönlendiren Allah’a hamt olsun. İsimlerin en güzeli olan Allah’ın adıyla. Su içtikten sonra yapılan dua: Bana tatlı bir su içiren ve günahlarım sebebiyle onu tuzlu ve acı yapmayan Allah’a hamt olsun. Bana su içiren, beni doyuran, bana bağışta bulunan, beni hoşnut, esen ve kifayetli kılan Allah’a senalar olsun. Ey Allahım beni kıyamet günü Muhammed’in havuzunda doyurduğun ve onunla dost ve arkadaş kıldığın kimselerden karar kılarak mutlu kıl, ey şefkatlilerin en şefkatlisi. Miftahu’l-Felah, Şeyh Bahayi,: Tercüme-i Ali b. Tifur Bestami, s. 225, İntişarat-ı Hikmet.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
    9550 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac)'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle (m h m d) aynıdır ...
  • İnsan çocuğu için hangi isimi seçerse daha iyidir?
    8806 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/02/16
    İsim, sahip olduğu kimseyi bildirir. İsim söylendiği zaman insanın aklına onun sahibi gelir. Bu yüzden birine ve bir yere isim vereceğimiz zaman ona güzel isim seçmeliyiz. Rivayetlerde, ‘En doğru isim kulluğu andıran isimdir.’ diye buyurulmuştur. Peygamberlerin (a.s) isimleri en güzel isimlerdir. ...
  • Çok eşli olmak neden erkekler için caiz ama kadınlar için caiz değildir?
    31550 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/10
    Çok evlilik İslam’dan önce yaygındı ve herhangi bir sınır ve kuralı yoktu. İslam insan hayatının gereksinimini göz önüne alarak onu sınırladı ve ağır şartlar koydu.Islam’ın kanunları insanın ...
  • Siffin ve Nehrivan savaşlarının vuku bulmalarının amilleri nedenlerdi?
    9025 تاريخ کلام 2012/04/07
    Muaviye Hz. Ali’nin (a.s.) Osman'ın öldürülmesine neden olan eyleme katıldığını bahane ederek Hz. Ali'ye biat etmekten kaçınıp ona karşı baş kaldırması, Siffin savaşını çıkartan en önemli nedendir. Müminlerin Emiri Hz. Ali, kamil surette zaferi kazanma eşiğine geldiği sırada, savaş Amr b. As'ın kurduğu hileyle sonuçlandı. Hakemeyn olayı ...
  • Eğer Peygamber Efendimizin (s.a.a) vasisi başlangıçtan beri belliydiyse, niçin Peygamber Efendimiz (s.a.a) vasilik konusunu davetini kabul etmeğe bağlı kıldı?
    8061 Eski Kelam İlmi 2007/11/18
    Şia’ya göre, imamet, yüce Allah tarafından verilen bir makamdır ve sadece Peygamber vasıtasıyla insanlara ulaştırılır. Çünkü imam, masumluk makamını taşımalıdır. Yalnızca Allah ve Peygamber kimin masumluk makamını taşıdığını ve yüce vilayet ve imamet makamına liyakatli olduğunu bilir. Ama görünürde o makamın daveti kabul etmeye bağlı kılınmasının sebepleri vardır. Onlardan bazıları ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9338 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • Beyine ile itirafın tezatlaştığı durumda kısasın hükmü nedir?
    5461 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Eğer beyine (iki adil şahit) “a” ismindeki şahıs kasten Zeyd denen şahsı öldürdü şeklinde şahitlik eder ama daha sonra “b” ismindeki bir şahıs gelip Zeyd ismindeki şahsı öldüren benim şeklinde itirafta bulunursa fakihçilerin büyük bir çoğunluğun görüşü şöyledir: Kan sahibi aşağıdaki dört şıktan her hangi birisiyle amel ...
  • Acaba rivayetlerde kız çocuklarının adet dönemlerinden önce evlendirilmesi tavsiye edilmiş midir?
    3392 Hadis 2019/04/24
    Sorduğunuz soru hakkında İslam Peygamberi (s.a.a)’den şu rivayet nakledilmiştir: «مِنْ سَعَادَةِ الرَّجُلِ أَنْ لَا تَحِيضَ‏ ابْنَتُهُ‏ فِي بَيْتِه» “Kızın, baba evinde adet görmemesi erkeğin saadetindendir.”[1] Bu rivayet senet açısından mursel hadistir[2]. Bu konuda başka bir rivayet bulunmaktadır:
  • İslam ve İmam Humeyni’nin eğlence ve şakaya yönelik bakışı nedir?
    8370 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/24
    İslam’ın bakışında yaratılışın asıl hedefi, insanın tekâmülüdür ve evrendeki varlıkların tümü bu büyük hedef doğrultusunda yaratılmıştır; zira insan yaratıkların en üstünüdür. Kur’an şöyle buyurur: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”
  • Acaba fakihler Cuma namazının seçmeli farz olduğu konusunda görüş birliğine ulaşmışlar mıdır?
    3200 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/11
    Cuma namazı, masum imamın fiziki huzurunun olduğu, diğer şartların imkânı ve takiye gerektirecek bir durum olmadığı taktirde hükmü aşikardır. (Yani farzdır) Gaybet döneminde çeşitli hükümler Cuma namazı hakkında beyan edilmiştir. Bu görüşlerden en meşhur olanının “Cuma namazı seçmeli farz” olduğu söylenebilir. Hatta bazı fakihler Cuma namazının seçmeli ...

En Çok Okunanlar