Gelişmiş Arama
Ziyaret
5661
Güncellenme Tarihi: 2012/05/15
Soru Özeti
Yanlış bilgiler bilgi sayılmadığına göre Allah doğru ve yanlış bilgileri nasıl biliyor?
Soru
‘Allah her şeyi biliyor.’ dediğimiz zaman Onun ilminin, doğru ve yanlışları kapsadığı manasına mı geliyor? Böyle değilse, Allah’ın her şeyi bildiğini nasıl söyleyebiliriz?
Kısa Cevap

İster doğru olsun ister yanlış bir şeyi bilmek onu kabul etmek manasına gelmez. Ve biliyoruz ki Allah ilmini mevcut olan doğru veya yanlışlarla elde etmiyor, O’nun ilmi zati’dir.     

Ayrıntılı Cevap

Allah’ın detayları bilme konusu Kur’an ve rivayetlerde açıklanmıştır. Ama, Allah’ın zatıyla çelişmeyecek şekilde cüz’iyatı (detayları) nasıl bildiği meselesi çok az kimsenin halledebildiği meselelerdendir. Bu yüzden kelamcılar, cüz’iyatı bilme konusunu inkar eden bazı filozofların görüşlerini Kur’an ve rivayetlerin zahiriyle çelişik bulmuşlardır. Ancak kendileri de Allah’ın cüz’iyata olan bilgisi hakkında verdikleri cevap filozofların verdiği cevabın benzeridir.

Burada bu konuyu ele alıp incelemeyeceğiz. Onun yerine Allah’ın cüz’iyata olan ilminin kesinliğini kabul ettikten sonra, bu ilmin nasıl olduğu konusuna girmeden direkt olarak soruyu ele alacağız:

İster doğru olsun ister yanlış bir şeyi bilmek onu kabul etmek manasına gelmez. Nitekim bilgin bir kimse yanlış görüşü ve onun sonuçlarını kabullenmeden doğru ve yanlış iki görüşü tam olarak bilmektedir. Diğer taraftan Allah’ın eşyanın hak ve batıl olduğu hakkında verdiği hükümün, cüz’iyata olan ilimle ilgisi yoktur ki yanlış bir şeyi bilmenin onun kabul etme manasına geldiğini söyleyelim. Allah’ın ilmi başkalarının bilgilerinin etkisinde kalan bir ilim değildir, O’nun ilmi zati’dir. Sadece yanlış ve doğru bilgiler konusunda değil, tekvini konularda da bu durum geçerlidir. Biliyoruz ki bazı mertebelerin başka mertebelere olan oranı eğlence ve oyun haddindedir. Dolayısıyla ilim, rızık, yaratılış ve Allah’ın diğer sıfatlarının cüz’i işlere bağlantısı ile ister tekvinde olsun, ister zihinde, bu cüz’i işlerin doğru ve yanlış olması arasında tezat yoktur. Çünkü bunların tümünün eksikliği Allah’tan değil, yaratılmışların kendisindendir. Allah, örneğin insana, doğru yahut yanlış fikir veya amele sahip olabilmesi için doğru ve yanlışı bilecek gücü vermiş ve kendisi de ona gözlemcidir.

İlgili dizinler:

-Allah ve İnsanın İşleri, 131 (Site:1880).

-Allah’ın İlmi ve Kötü İnsanların Yaratılması, 225 (Site:1815)

-Allah’ın İlmiyle İnsanın İradesinin İlişkisi, 15607 (Site: tr15341)

-Allah’ın İlmi ve İnsanın İradesi, 2084 (Site:2135)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • İslam dininde aklın işlevlilik sınırı ne kadardır ve nerelerde ve nereye kadar ondan istifade edilebilir?
    13759 Yeni Kelam İlmi 2008/04/09
    Akıl, Allah’ın insan vücudunda karar kıldığı, en değerli bir güçtür ve onun kısım ve dereceleri vardır.Teorik akıl; onun görevi olayları derk etmek, tanımak ve o olaylar hakkında hüküm vermektir.Pratik akıl; insan davranışlarını kontrol eden güçtür, diğer bir deyişle onun işi olması gereken ve olmaması gereken şeyleri derk etmektir ...
  • Gıybeti edilen bireyden rıza almadan tövbe edilebilir mi?
    7759 Pratik Ahlak 2014/05/20
    Gıybet kul hakkı olması nedeniyle iki merhalede başta gıybet edilenden rıza alınmalı ve sonrada Allah nezdinde bu günahtan dolayı tövbe edilmelidir. Ama gıybeti edilen bireyden herhangi bir nedenden ötürü rıza almak mümkün değilse veya ona bunu söylemek daha büyük bir probleme yol açacaksa böyle bir durumda masumların ...
  • Çalıştığım kurumdan hakkımı alabilmem için nasıl bir yol izlemem gerekir?
    6545 Pratik Ahlak 2010/04/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Kimler bir insanın mahremleridir; örneğin amcam benim çocuklarıma mahrem sayılır mı?
    8641 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Mahremiyet üç yolla oluşur: nesep, evlilik ve süt verme. Nesep yönünden insana mahrem olan şahıslar şunlardan ibarettir: Anne, baba ve büyükleri(büyük baba, ana anne gibi) Evlat ve küçükleri(torun, netice gibi) Erkek kardeş, kız kardeş ve küçükleri(yeğenler gibi) Amca, hala ve büyükleri(amca ve halanın anne ve babası gibi) Dayı, teyze ve büyükleri(dayı ...
  • Baba ve anne, çocuk dünyaya gelmeden önce hangi husus ve adabı riayet etmelidirler?
    76694 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/13
    Baba ve annenin çocuk dünyaya gelmeden riayet etmeleri gereken husus ve adaptan bazıları şöyledir: Dini farizaları yerine getirmek, cinsel ilişki adabını riayet etmek, helal yemekler yemek, çeşitli temiz meyvelerden yemek, evlenmeden önce genetik tahliller yaptırmak, ruhi bulanım ve gerginliklerden uzak durmak, güzel manzaraları seyretmek ve sağlık kurallarına ...
  • İslam Peygamberi (s.a.a.) Peygamber olmadan önce hangi veya kimin dini üzerindeydi?
    46001 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Bu bağlamda farklı görüşler var olmaktadır. Ancak kanaatimizce aşağıdaki görüş doğru olana daha yakındır: Peygamber (s.a.a.) şahsen Allah tarafından kendisine verilen has bir programa sahipti. O programa uygun bir şekilde eylemlerini ve yaşamını düzenliyordu. Yani asıl itibariyle İslam dini kendisine gelinceye kadar bu ona mahsus bir ...
  • Oburluk nedir ve onun manevi açıdan ruhtaki etkileri nelerdir?
    12988 Pratik Ahlak 2012/08/12
    Yaratılış düzeninde “beslenmek” yaşamak gayesiyle güç elde etmek ve yüce Allah’a kulluk etmek için bir araçtır. Genel olarak bir vesiledir. Yaşam beslenmek için bir araç değildir ve başka bir ifadeyle yaşamın araç olması ve beslenmenin hedef olması diye bir şey söz konusu olamaz. İslam’ın beslenmek hakkındaki kılavuzluklarından biri ...
  • Cafer Kezzab'ın geçmişi neydi ve kimler ona uydular?
    10899 تاريخ بزرگان 2011/07/26
     Cafer Kezzab olarak meşhur olan Cafer b. Ali, Hz. İmam Ali Naki'nin oğludur. 226 yılında dünyaya geldi o ayyaş ve içkici birisiydi. İmam Ali Naki (a.s) onun hakkında şöyle demiştir: "Oğlum Cafer'den uzak durun, onun bana nisbeti Ken'an'ın Hz. Nuh'a olan konumu gibidir." Cafer babasının şehit olmasından sonra imamet iddiasında ...
  • Miktat b. Esved hakkında bilgi sahibi olmak istiyordum, acaba onun biyografisi ve hayatı hakkında bilgi bana göndere bilir misiniz?
    18492 تاريخ بزرگان 2009/01/10
    Miktat, Fil yılının 16'sında dünyaya geldi ve "Miktat b. Esved Keldi" olarak tanındı. Babasının ismi Amr'dır. Miktat, Allah Resulü'ne (s.a.a) iman eden on üçüncü Müslüman ve Müslümanlığını açıklayan ilk yedi kişiden biridir. Dolayısıylasabiqinden kabul edilmektedir. O, iki defa hicret etmiştir bu yüzden "Haceru'l-Hicreteyn" ...
  • Neden şehitlerin seyidi olan İmam Hüseyin’in matemine ravza hani deniliyor?
    8717 تاريخ کلام 2011/12/20
    Ravza hani (ravza okuma) ıstılahı “ravzatu’ş-şuheda”, adlı kitabından alıntı yapılmıştır. Bu kitap minber ve sohbet yapan kimseler bu kitapta bulunan mersiyleri okuduklarında geride kalmış , yani bu isim bu kitabın kendisinden alıntı yapılmıştır. Bu kitap Kerbela olayını ve orada gerçekleşen hadiseleri içinde toplamış farsça diliyle molla Hüseyin ...

En Çok Okunanlar