Gelişmiş Arama
Ziyaret
10472
Güncellenme Tarihi: 2010/09/22
Soru Özeti
Zalimlerin zulmünün gerçek faili Allah değil midir?
Soru
Neden dünyada bir insan İmam Humeyni ve bir başkası da Saddam olmaktadır? Neden bir insan Bush ve bir diğeri ise Ahmedî Nejad olmaktadır? Bu Allah’ın iradesinin tahakkuk etmesinden başka bir şey midir? Bütün bu iş, eylem ve hareketler (nauzubillah) Allah’ın zulmünün göstergesi değil midir? Cevabınız nedir?
Kısa Cevap

Bu sorunun cevabında birkaç noktayı hatırlatmalıyız:

1- Tüm zalimlerin zulümlerinin kökü dört şeyde özetlenmektedir: 1. Cehalet; 2. İhtiyaç; 3. Ahlakî rezaletler; 4. Acizlik ve güçsüzlük. Lakin Yüce Allah bütün bu hususlardan arı ve münezzehtir. O hiçbir zulme tevessül etmez. Bundan ötürü O adildir ve adaletin kendisidir. Adil ve hikmet sahibi olduğu için de fiillerini adalet ölçü ve kıstasıyla yapar.

2- Yüce Allah tüm insanları eşit yaratmış, hidayet yolunu kendilerine göstermiş ve herkese irade ve seçme hakkı vermiştir. Ama bir grup kendi irade ve seçimiyle ve yukarıdaki etkenlerden biri veya birkaçı nedeniyle dalalet ve zulüm yolunu seçmektedir. Bir başka grup da kendi varlığındaki zulmün kökleri ile mücadele ederek hidayet ve adalet yolunu tutmakta ve kurtuluşa ermektedir. Her haliyle bu sorunun asıl menşei determinist perspektiften insana bakmaktır. Oysaki deterministlerin delilleri kabul edilir türden değildir. Biz Ehli Beyt (a.s) ekolu ve buyrukları esasınca iki görüş arasında yer alan üçüncü orta bir yola inanmaktayız; yani insanın tüm işleri Allah’ın tekvini iradesi esasınca gerçekleşmektedir ama tıpkı bu esas uyarınca insanın iradesi de kendi işlerinin gerçekleşmesindeki nedenin bir cüzü sıfatıyla rol ifa ettiğinden insan kendi fiillerinden sorumludur. Bu işler de teşrii irade perspektifinden Allah’ın gazabına konu olmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Bu sorunun cevabında birkaç noktayı hatırlatmalıyız:

A. Zulüm çirkin bir iştir ve hikmet sahibi olan Allah da asla çirkin bir iş yapmaz; zira zulmün nedenleri belirgin birkaç şeydir ve Allah onlardan münezzehtir. Zulmün neden ve kökleri şunlardır:

1- İhtiyaç: Bir takım hedeflere ulaşmaya ihtiyaç duyan ve zulüm yoluyla onlara ulaşabilen bir insan zulme mürtekip olur.

2- Cehalet ve Bilgisizlik: Zulmün çirkin ve berbatlığını bilmeyen bir insan zulüm yapar.

3- Ahlakî Rezaletler: Varlığında kin, düşmanlık, haset, bencillik ve hevese tapınma olan biri ancak zulüm işleyebilir.

4- Acizlik ve Güçsüzlük: Kendinden zarar ve tehlikeyi uzaklaştıramayan ve hedefe ulaşmak için zulüm dışında bir yolu olmayan bir insan ancak zulüm yapar.

Evrende gerçekleşen her zulüm bu etkenlerden birinden kaynaklanmaktadır. Bu etkenler olmasaydı hiçbir yerde hiçbir zulüm ve haksızlık gerçekleşmezdi. Belirtilen etkenlerden hiçbirinin Yüce Allah’ın mukaddes dergâhında bir etkinliği yoktur; zira Yüce Allah:

A- Mutlak anlamda ganidir, ihtiyaç duymayan bir varlıktır.

B- O’nun ilmi sınırsız ve sonsuzdur.

C- Tüm kemal sıfatlarını taşır ve tüm kusur ve eksikliklerden arı ve münezzehtir.

D- Sonsuz ve sınırsız güce sahiptir. O halde O adildir ve O’nun zulüm etmesi mümkün değildir. Allah’ın zulüm yapmaması zulmün çirkin olması nedeniyle değildir; zulmün hiçbir neden ve kökünün O’nun varlığında bulunmaması nedeniyledir.

Öte taraftan Yüce Allah tüm insanları eşit yaratmış ve herkese şefkat duymaktadır. Bu nedenle onlara sayısız nimetler bahşetmiştir. Bu cümleden olmak üzere şefkatli ve merhametli elçi ve peygamberleri açık ve belirgin delillerle yollamış ve onlar ile birlikte kitap ve mizan indirmiştir. İnsanların kendi iradeleriyle adaleti sağlamaları için[1] onlara hidayet yolunu göstermiş ve herkese irade ve seçme hakkı vermiştir. Ama hal böyleyken bir grup kendi irade ve seçimiyle ve yukarıdaki etkenlerden biri veya birkaçı nedeniyle dalalet ve zulüm yolunu seçmektedir. Bir başka grup da kendi varlığındaki zulmün kökleri ile mücadele ederek hidayet ve adalet yolunu tutmakta ve kurtuluşa ermektedir. Bu esas uyarınca Yüce Allah adaleti gereği iyilik ve kötülük yapanların eylemlerini hesaplamakta ve bunların karşılığında ceza ve ödül vermektedir. Nitekim Kur’an’da şöyle buyurmaktadır: “Kıyamet günü için adalet terazileri kuracağız. Öyle ki hiçbir kimseye zerre kadar zulmedilmeyecek. (Yapılan iş) bir hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirip ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz.”[2] Gerçekte herkesin ceza ve ödülü kendi amelinin neticesi ve ameliyle kazandığı şeydir. Belirtilenler üzere her ne kadar Yüce Allah kullarının tüm amellerinden haberdar olsa da hiçbir zaman O’nun iradesi kulun zulüm ve haksızlık yapmasını gerekli kılmaz. Kulların her biri kendi amellerini kendi istekleriyle yapmaktadırlar.

B. Diğer bir nokta ise şudur: İslam’ın bakışında mevcut düzen, en iyi düzendir ve mevcut olandan daha güzel bir düzen mümkün değildir.[3] Dolayısıyla onun tüm merhalelerini irade ve tercihiyle seçmesi insan kemalinin gerçek gereğidir. Tüm insanların irade taşımasının gereği de hepsinin bir çeşit seçim yapma zorunluluğu taşımasıdır. Eğer Allah insanların tümünü iyi işler yapmaya mecbur kılarsa o zaman en iyi düzenin bir anlamı kalmaz. Bir başka açıdan en iyi düzenin gereklerinden biri de onda bir taraftan kötülük, çirkinlin ve adaletsizliklere yönelik bir çekimin olması ve bir başka taraftan da hak, adalet ve arılığın taraftarlığını yapmada zorluk ve sorunların bulunmasıdır. Böylece hak, adalet ve arılığın gerçek savunucuları bunların yalancı savunucularından olabildiğince açık ve belirgin şekilde farklılaşacaktır. Bu durum da iyi ve kötü insanların hayat sahnesinde yer almalarını gerektirmektedir. Elbette bu en iyi düzendeki zulüm, adaletsizlik ve musibetler zalimlerin bu dünya ve ahrette cezalandırılmaları ve iyilik yapanların da sevap almaları ve ödüllendirilmeleriyle karşılanacaktır. Her haliyle bu sorunun asıl menşei determinist perspektiften insana bakmaktır. Oysaki deterministlerin delilleri kabul edilir türden değildir.[4] Biz Ehli Beyt (a.s) ekolu ve buyrukları esasınca iki görüş arasında yer alan üçüncü orta bir yola inanmaktayız; yani insanın tüm işleri Allah’ın tekvini iradesi esasınca gerçekleşmektedir ama tıpkı bu esas uyarınca insanın iradesi de kendi işlerinin gerçekleşmesindeki nedenin bir cüzü sıfatıyla rol ifa ettiğinden insan kendi fiillerinden sorumludur. Bu işler de teşrii irade perspektifinden Allah’ın gazabına konu olmaktadır.[5]   


[1] Hadid, 25.

[2] Enbiya, 47.

[3] Adl-i İlahî, Şehid Mutahhari, s. 141-142.

[4] Bkn: 528. Soru (Site: 575).

[5] Daha fazla bilgi için bkn: 58. Soru (Site: 294).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Arsamı satıp ev almak istiyorum. Arsadan elde ettiğim paraya humus gelir mi?
    6558 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Hangi taklit merci’den taklit ettiğinizi belirtmediğiniz için bizde yalnızca İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamanei’nin fetvasını yazıyoruz:[1] İhtiyaç duyulan evi satın almak kooperatiften arsa almaya bağlı idiyse ve şu anda ev almak için bu arsayı satmak zorundaysanız yani onun değerinin  humusunu ...
  • Tur dağının İsrail oğullarının başı üzerine kaldırılmasından ne kast edilmektedir?
    19459 Tefsir 2012/05/03
    Kur’an’ın birkaç ayetinde “وَ رَفَعْنا فَوْقَكُمُ الطُّور” tabiri ve benzerleri İsrail oğulları hakkında beyan edilmiştir. Tefsir kitaplarında yazıldığına göre bu ayetler tarihsel bir gerçeğe işaret etmektedir ve Hz Musa zamanında İsrail oğullarının yüce Allah’ın buyruklarına muhalefet etmesi nedeniyle gerçekleşmiştir. Kadir olan yüce Allah Tur dağının bir ...
  • Adamın birisi malının bir kısmını (cüz’i) vasiyet etmiş ama bu kısmın miktarını tayin etmemiştir. Bu kısmın miktarı hangi yöntem tayin edilebilinir?
    6769 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    Her iki gruptan olan rivayetlerin senedinin sahih olduğu âlimler tarafından kabul görülmüştür.  Bu nedenle iki grubu cem etmek için bazı cihetler belirtmişlerdir. Burada onlara işaret edeceğiz:1-   Mal sahipleri daha önceleri kendi mallarını taksim ediyorlardı. Bazıları ...
  • Eğer bir kimse Allaha inanır ama Allah bizim namazımıza ihtiyacı yoktur diyerek namaz kılmıyorsa onun cevabında ne demeliyiz?
    7835 Eski Kelam İlmi 2012/09/15
    Allah, namaz olmak üzere insanın hiçbir şeyine muhtaç değildir. Zira Allah mutlak bir şekilde müstağnidir. İnsanın kendisidir ki Allaha ve namaza muhtaçtır Allah insana ve insanın namazına ihtiyacı yoktur. Eğer Allah insandan namaz kılmasını istemiş ise Allah insanın faydasını dikkate alarak insandan namaz kılmasını istemiştir, kendi menfaatini ...
  • Acaba dövme yaptırmak haram mıdır?
    8665 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Ayetullahe'l-uzma SİSTANİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Haddi zatında caizdir. Ayetullahe'l-uzma MEKARİMİ ŞİRAZİ'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Bedene özel zararı olmadığı müddetçe ve ahlaki fesada neden olan resimler olmazsa caizdir ve her halükarda abdest ve gusül için sorun ...
  • Muhammed b. el-Hasan el-Saffar, müfevvizenin temsilcilerinden miydi?
    7024 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2010/12/29
    Muhammed b. el-Hasan el-Saffar’ın gulat ve müfevvize olmadığını birkaç delil ve karineye dayanarak söyleyebiliriz:1-Rical alimlerinin onun hakkındaki görüşleri: Şianın büyük rical alimlerinin hepsi onu saygıyla anmış ve bazıları da onun ‘Basair-ud Derecat’ kitabını övmüşlerdir.2-Merhum Muhammed b. el-Hasan el-Saffar’ın kendisinin gulatı reddeden kitabı vardır.
  • Eş seçiminde en doğru yol nedir?
    4191 Teorik Ahlak 2019/01/28
    Şefkatli yaratıcı kadını erkek için, erkeğide kadın için yaratmıştır. Bu ikisi arasında vaki olan ilişkiyide evlilik dairesi içerisinde görmektedir. Bu evlilik tarafların birbirini tanıması ve İslami ölçüler, şartlar dairesinde gerçekleşmelidir. İslami öğretilerde eş seçimi için birçok ölçü ve kriter açıklanmıştır. Bu ölçü ve şartlara riayet etmek aile ...
  • Papağan, Muhabbet Kuşu vb. gibi evde sakalanan kuşların dışkıları temiz midir?
    27456 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Necasetler on bir tane olup onlardan ikisi idrar ve dışkıdır.[1] Ama acaba kuşların pislikleri de necis midir? Bu açıdan bakıldığında kuşlar ikiye ayrılır1- Yenmesi helal olan kuşlar2- Yenmesi haram olan kuşlar.Yenmesi ...
  • Kuran’da hangi ayet kurtuluş yolunu açıklamaktadır?
    2609 Tefsir 2020/01/20
  • Bozgunculuğun bahsedildiği Kur’an ayetleri hangileridir?
    12783 Tefsir 2011/01/20
    Bozgunculuk ıslah karşısında olup her tahripkâr işe denir. Bundan dolayı noksanlık ve tahrip cihetinde yer alan her iş veya bireysel ve toplumsal meselelerdeki ifrat ve tefrit bozgunculuk sıfatıyla anılır. Kur’an-ı Kerim’in hedef ve misyonu insanları her türlü bozgunculuktan kurtarmaktır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’in birçok ...

En Çok Okunanlar