Gelişmiş Arama
Ziyaret
38706
Güncellenme Tarihi: 2010/06/12
Soru Özeti
Ölümden sonra ruhun, dünyanın işleri ve olaylarından haberi olabilir mi?
Soru
‘Ölenin ruhunun bu dünyanın işlerinden haberi vardır.’ sözünün manası nedir? Ruhun bu dünyadan nasıl haberi olabilir? Meleklerlerin vasıtasıyla mı bu dünyadan haberi oluyor?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’den ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden, öldükten sonra ruhların dünyaya gelebildikleri, yakınlarının, eş ve dostlarının vs. durumlarından haberdar oldukları anlaşılmaktadır. Meleklerinde bu işteki rolü reddedilmediği gibi buna açıkca değinilmiştirde.

Rivayetlerde bu konuda şöyle buyurulmaktadır:

1- ‘Şüphe yok ki mümin kendi ailesini ziyaret eder; hoşuna giden şeyleri görür, hoşuna gitmeyen şeylerde ondan gizlenir.’

2- ‘Allah-u Teala bir meleği onunla beraber gönderir ve hoşuna gideceği şeyleri ona gösterir…’

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için önce birkaç noktaya dikkat çekmek zorundayız:

1- İnsan ruh ve bedenden meydana gelen iki boyutlu bir varlıktır. İnsanda ruh denen bir gerçeğin olduğunda şüphe yoktur. İnsan ruhu, yaşayan, bilen, gücü ve iradesi olan soyut bir özdür. Ona nefs-i natıka veya can’da denmektedir.[1]

Ruhun bedene olan bağlılığı tedbir amaçlıdır; yani aslında hayat sahip olan ruhdur ve bedene bağlı kaldığı sürece bedende ondan hayat almaktadır. Bedenden ayrıldığı zaman ruh yaşamına devam ederken beden yaşam özelliklerini kaybeder ve yavaş yavaş çürümeye yüz tutar.[2]

2- Ölümden sonraki yaşam hakkında akla dayalı yapılan araştırmalar ruhun bekası ve meadın gerekliliği gibi konuları genel olarak ispat edebilirler, ama ölümden sonraki teferruatı ancak vahiy yoluyla ve Masum İmamların (a.s) rivayetlerinden öğrenebiliriz.

3- Bu konudaki ayet ve rivayetler, insanların ruhlarının öldükten sonra dünyada olanlardan haberdar olabileceklerini göstermektedir.

Bu konudaki birkaç rivayeti örnek olarak getiriyoruz:

1- İshak b. Ammar diyor ki: İmam Kâzım’dan (a.s): ‘Mümin ailesini ziyaret edebiliyor mu?’ diye sorduğumda İmam (a.s) ‘Evet’ diye buyurdu. ‘Ne kadar?’ diye sorduğumda, ‘Faziletlerine göre; kimisi her gün, kimisi de üç günde bir.’ diye buyurdu.

İshak b. Ammar diyor ki: ‘İmam (a.s) konuştuğu esnada şöyle bir şey dediği aklımda kaldı: ‘Onların en azı Cuma günleri (ailelerini ziyaret edecekler)’dir.’ Ben: ‘Hangi saatte?’ diye sordum, İmam (a.s)’da buyurdu ki: ‘Zeval vaktinde (öğlen vakti) veya öyle bir zamanda; Allah-u Teala, sevineceği şeyleri göstermesi ve üzüleceği şeyleri göstermemesi için onunla beraber bir melek gönderir.’[3]

2- İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Şüphe yok ki mümin ailesini ziyaret eder; hoşuna giden şeyleri görür, hoşuna gitmeyen şeyleri ise ondan gizlenir. Şüphesiz kafirde ailesini ziyaret eder; üzüleceği şeyleri görür, hoşuna gidecek şeylerde ondan gizlenir.’ İmam (a.s) buyurdu:’Kimileri her Cuma ziyaret eder, kimileri de amellerine göre ziyaret ederler.’[4]

3- Melekler, sebepler sıralamasının uzantısında yer aldıklarından ve kendileride ilahi sebeplerden olduklarından ruhların Allah’ın emriyle dünyaya gelip ailelerinin, yakınlarının vs. durumlarından haberdar olmalarında vasıta olmaları uzak bir ihtimal değildir. Nitekim rivayetlerde de buna işaret edilmiştir.



[1] - Konu ruhla cismin irtibatı ve birbirlerini etkilemeleri hakkında olduğunda ‘can’ ve ruha ait olaylar cisimden ayrı olarak ele alındığında ise ruh kelimesini kullanıyoruz.

[2] - el-Mizan (Farsça tercümesi), c.19, s.344

[3] - Meclisi, Bihar-ul Envar, c.6, s.268

[4] - Kuleyni, el- Kafi, c.3, s.230

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Bir damla şarap içmenin zararı nedir?
    11081 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Her ne kadar soruda bir damla şarap içmenin hükmüne değinilmemişse de anlaşıldığı kadarıyla bir damla şarap içmenin hükmü sorulmaktadır ve biz bu açıklamada ona cevap vereceğiz. Şia’nın bakışında tüm hükümler bir takım maslahat ve zararlara dayanır ve kutsal kanun koyucu bu maslahat ve zararlar esasınca hükümleri yükümlüler için belirler. ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    47284 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Namazın mana ve faydaları nelerdir?
    11417 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/28
    Salat lügatte dua, ateşi körüklemek vs. manalara gelmiştir. Istılahta ise tekbirle başlayıp selamla biten ameller bütünüdür. Namazın bazı kısımlarında dua olmasından dolayı veya insanı alevli ilahi ateşten kurtarmaya neden olduğu için ona ‘salat’ denmiş olabilir.Namaz, günahların karşısında bir siper olup, kötülüklerden sakındıran, günahlardan temizleyen, kibiri ...
  • Ahlakla tevekkülün arasında nasıl bir bağlantı vardır?
    9226 Teorik Ahlak 2011/03/03
    İnsanın nefsinde ‘meleke’ haline gelen sıfatlara ahlak denir. Meleke ise, insanın ruhunda nüfuz eden öyle bir sıfattır ki, o sıfata uygun amel ve davranışlar kendiliğinden yapılır. Ahlak, fazilet ve rezalet olmak üzere ikiye ayrılır. Tevekkül ise, ahlaki faziletlerden biri olup kulun Allah’a güvenmesi ve bütün işlerini ona havale ...
  • Ramazan ayında toplardamara enjeksiyon yapılmasının hükmü nedir?
    5786 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Muhterem taklit mercilerinin bu husustaki görüşleri farklıdır. Tam bir cevap verilmesi için taklit merciinizi belirlemelisiniz. Bununla birlikte muhterem mercilerin görüşlerini aşağıda belirtiyoruz.İmam Humeyni, Ayetullah Behçet ve Ayetullah Hamaney: Eğer iğne besin ve güçlendirici bir özelliğe sahipse, farz ihtiyat gereği bu tür enjeksiyondan sakınılmalıdır. Ama tedavi yönü bulunuyorsa ve ...
  • Miras kalan bir apartmana humus düşer mi?
    5021 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Dikkatinizi aşağıdaki fetvalara çekiyoruz: Hz Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Ömrü uzun olsun) bürosu: Eğer inşa edilmiş daireleriı kendi iskânları yapmışlar ve orda oturuyorlarsa bunun humusu yoktur. Ama örneğin kiraya vermek için inşa etmişlerse ve humusa düşen parayla onu inşa etmişlerse, inşa için kullanılan paranın humusunu ödemek gerekir. Eğer satmak veya satarak ticaret yapmak ...
  • Müslüman bir kadının, ahlak dışı yapıya sahip bir erkekle evlenmesi sırasında, bu konudan haberi olan şahıslar, evlenecek olan kadını konudan haberdar edebilirler mi?
    5403 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah-u Teala neden Kabe’nin yapılmasını emretmiştir?
    84312 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/11/10
    Kur’an’ın ayetlerinde, rivayetler ve tarihi belgelerde Kabe ve Mekke ilahi bereketin tecellisi, insanların hidayeti ve Allah’a ibadet için toplanma yeri olarak anılmıştır. Allah-u Teala, daha önce çöl olan ve ekin yapılmayan bu mekana bir çok dünyevi hayırlar vererek, rızık verenin kendisi olduğunu ortaya koymuştur. Allah’a yakın ...
  • Vahdeti vücuttan kastedilen nedir?
    10444 İslam Felsefesi 2010/03/03
    Arif ve hakimler, vahdeti vücutla varlık aleminin bütününün Allah olduğunu kastetmezler; zira bütünün gerçek bir varlığı ve birliği yoktur, aynı şekilde vahdeti vücut, Allah ile varlıkların birlikteliği anlamında da değildir, nasıl ki tecafiden / gayri ve ayrılıktan maksat bir makamdan diğer bir makama bürünmek değildir; belki vahdeti ...
  • Allah-u Teala, insanı hangi hedef için yaratmıştır?
    10197 Eski Kelam İlmi 2008/04/09
    Allah’ın yaratıcılık sıfatı, O’nun yaratmasını gerektirmektedir.Yaratılış düzeni, hikmet ve hedef üzere olan bir düzendir.Kâinatın ve varlıkların yaratılış hedefi insandır ve bütün her şey onun için yaratılmıştır. Yaratıcısının en üstün olduğu gibi o da mahlûkatın en üstünüdür.İnsanın yaratılış hedefi ne için olursa olsun, sonucu hiçbir şeye muhtaç olmayan ...

En Çok Okunanlar