Gelişmiş Arama
Ziyaret
9424
Güncellenme Tarihi: 2011/04/21
Soru Özeti
Arapçada seslerin değişmesiyle cümlenin manası değişmektedir, hal böyleyken Kur’an’da nasıl bir tahrif meydana gelmemiştir?
Soru
Arapçada seslerin değişmesiyle cümlenin manası değişmektedir, hal böyleyken Kur’an’da nasıl bir tahrif meydana gelmemiştir?
Kısa Cevap

Tahrif için değişik manalar belirtilmiştir. İslam âlimleri Kur’an’da eksiklik ve fazlalık anlamında bir tahrifin gerçekleşmediğine dair hemfikirdirler. Başka bir ifadeyle Kur’an’dan ne bir şey azalmış ve ne de Kur’an dışında olan bir şey ona eklenmiştir. Hareke ve seslerin azalmış veya çoğalmış olması bağlamında da Kur’an’ın harf ve seslerinde hiçbir tahrifin gerçekleşmediğini söylemek gerekmektedir; zira bugün geçerli olan kıraat, İslam’ın ilk döneminde yaygın olan kırattır. Diğer kıraatler ise bir tür içtihat olagelmiş ve hiçbir zaman geçerli olmamıştır. Her halükarda hatta bu sözü kabul etmezsek bile gerçek Kur’an’ın mevcut kıraatlerden birisi olduğu kesindir ve bu Kur’an’ın ebediliğine hiçbir zarar vermez.

Ayrıntılı Cevap

Tahrifin değişik manaları vardır. Cevabın açık olması için ilkönce bu manaların her birini açıklamak ve Müslümanların onlar hakkındaki görüşlerine değinmek gerekmektedir.

1. Manevî tahrif: Bir ayetin gerçek mefhumu dışında tefsir edilmesi ve yorumlanmasına manevî tahrif denir. [1] Bu tanım itibariyle şimdiye dek öne sürülen ve bundan sonra da öne sürülecek olan rey tefsirleri ve yanlış teviller bir tür Kur’an’ın manevî tahrifidir. [2]

2. Kur’an’ın korunmasıyla ve zayi olmamasıyla birlikte harf ve harekelerin azalmış veya artmış olması manasında olan bu tür tahrifte gerçek Kur’an’ın hangi nüsha olduğu belli olmaz. Çeşitli kıraatlerde var olan durum budur. Kesinlikle kıraatlerden ancak birisi doğrudur, diğerleri ise ya Kur’an’a bir şey eklemiş veya ondan bir şey azaltmışlardır. [3] Bazı Şii âlimlerin inandığı üzere bugün mütedavil olan Asım’ın Hafs kıraati, nesilden nesle ve sineden sineye geçen gerçek Kur’an kıraatidir, halk arasında yaygın ve mütevatir olan Kur’an bu Kur’an’dır ve diğer kıraatler ise bir tür içtihattır. [4] Bu Kur’an’ın Hafs’a isnat edilmesi, Hafs’ın Kur’an’ı böyle okuduğu ve halkın da onu takip ettiği manasında değildir; aksine Hafs’ın halk arasında yaygın olan kıraate tabi olduğu manasındadır. [5] Aynı şekilde İmamlardan nakledilen rivayetlerde Kur’an “bir harf üzere birin nezdinden nazil olmuştur” diye belirtilmiştir. Bu rivayetler diğer kıraatlerin yanlış olduğunu ve onlardan sadece birisinin doğru olduğunu ispat etmektedir. [6] Eğer bu rivayetleri Kur’an’ı halkın okuduğu gibi okuyun [7] diye buyuran rivayetler ile yan yana getirirsek, gerçek Kur’an’ın halk arasında mütevatir ve yaygın olan Kur’an olduğunu anlamış olacağız. Bundan ötürü Kur’an’ın harf ve seslerinde hiçbir tahrif gerçekleşmemiştir.

3. Kur’an’ın aslının korunmasıyla birlikte kelime veya kelimelerin azalması veya eklenmesi manasındaki tahrif: İslam’ın ilk yıllarında Kur’an’da bu tür tahrifin gerçekleştiği söylenmiştir ve tarihî veriler bunu beyan etmektedir. Ama Osman’ın mushaflarının birleştirilmesiyle bu sorun halledilmiştir. Osman Kur’an’ı topladıktan sonra valilerine kendisi tarafından toplanmış mushafa aykırı olan mushafların yakılması emrini vermiştir (elbette Şia’nın inancına göre Osman’ın mushafı Peygamber (s.a.a) dönemindeki yaygın olan Kur’an’dır). Bundan dolayı, Osman zamanından sonrasına dek bu anlamıyla tahrif pratikte yok olmuştur; ama ondan önce bulunmaktaymış. [8]  

4. Asıl Kur’an’ın korunmasıyla ve Peygamberin (s.a.a) kıraatine yönelik görüş birliğinde olmakla birlikte ayet, ayetler veya bir surenin azalmış veya artmış olması manasında tahrifin vuku bulması: Mesela Ehli Sünnet arasında bazıları surelerin başında bulunan besmeleyi vahyin bir cüzü bilmekte ve bazıları da vahyin bir cüzü bilmemektedir. Elbette tüm Müslümanlar, Peygamberin (s.a.a) Tövbe süresi dışında her sureden önce bismillah’ı okuduğu hususunda hemfikirdir. [9]  

5. Azalma ve çoğalma anlamındaki tahrif: Elimizde olan Kur’an’ın tüm Kur’an’ı içermediği veya dışarıdan ona bir şeyin eklenmiş olması anlamındadır. Kur’an’da böyle bir tahrifin gerçekleşmiş olduğu Şia tarafından inkâr edilmiş ve yerinde belirtildiği üzere bunun için birçok delil getirilmiştir. [10]  

Her ne kadar yaygın kıraat dışında Kur’an’ın ses ve harekeleri bağlamında kitaplarda başka kıraatler zikredilmişse de onlar bir tür içtihattır ve mütevatir değildir. Elbette Kur’an ilimleri uzmanlarından onların doğruluk ve yanlışlığı hakkında bir takım ölçüler nakledilmiştir. [11] Kur’an’da böyle bir tahrifin kabul edilmesi durumunda bile bu anlamıyla tahrifin Kur’an’ın ebediliğine hiçbir zarar vermeyeceği belirtilmelidir; zira gerçek kıraat de mevcuttur. Kur’an’ın ebediliğine zarar veren şey, Kur’an’dan olmayan bir takım harflerin veya kelimelerin veyahut cümlelerin ona eklenmiş olması manasıyla bir tahrifin gerçekleşmesidir. Bu da tüm Müslüman âlimlerin inancına göre Kur’an’da vuku bulmamıştır.

İlgili başlıklar:

1Kur’an’ın Harekesiz Oluşu Ve Tahrifi, 8503. Soru (Site: 8544).  

2. Kur’an’ın Tahrifinin İmkânsız Oluşu, 5801. Soru (Site: 6049).

3. Kur’an’ın Toplanması, 71. Soru (Site: 314).       



[1] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 11, s. 29, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374.

[2] el-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an’dan nakledilmiştir. Seyid Ebu’l-Kasım Hoyi, s. 197-199, Neşr-i –Ümid, Bu sınıflandırmanın tümü Ayetullah Hoyi’nin kitabından nakledilmiştir.  

[3] a.g.e.

[4] Marifet, Muhammed Hadi, Telhisu’t-Tamhid, s. 399-400, Müessesetü’n-Neşri’l-İslamî.

[5] a.g.e., s. 375.

[6] a.g.e., s. 378.

[7] a.g.e., s. 379.

[8] Hoyi, Ebu’l-Kasım, el-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, s. 197-199, Neşr-i Ümid.

[9] a.g.e.

[10] Bkz: el-Beyan Fi Tefsiri’l-Kur’an, Seyid Ebu’l-Kasım Hoyi, s. 200-259; Siyanetü’l-Kur’an Mine’l-Tahrif, Muhammed Hadi Marifet, Müessesetü’n-Neşri’l-İslamî. Aynı şekilde Şia’nın bu tahrife reddiyesi 453. sayılı sorunun (site: 486) yanıtında belirtilmiştir.

[11] Bkz: Marifet, Muhammed Hadi, Telhisu’t-Tamhid, s. 399-400.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Ulu’l Emr ayeti kimin hakkında nazil oldu?
    13320 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Şii müfessirlerinin hepsi Ulu’l Emr’den maksadın, İslam toplumunun maddi ve manevi yaşamının tüm boyutlarındaki önderliğinin, Allah ve Peygamberi (s.a.a) tarafından kendilerine verilen masum imamlar olduğu ve Onlardan başka kimsenin buna ortak olmadığı konusunda ihtilafları yoktur. Ancak Masum İmamların kendileri birilerini bir göreve atar ve bir makam verirlerse belli ...
  • Acaba İmam Hüseyn’in (a.s.) Şehribanu imindeki hanım efendiyle evlendiği iddiası doğru mudur?
    31892 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    İmam Hüseyin’in (a.s.) İslam ordusu tarafından esir alınan Şehribanu ismindeki hanım ile evlendiği konusuyla alakalı birkaç muhtelif rivayet var olmaktadır. Zira bazı rivayetlere göre bu hanım efendi ikinci Halife Ömer döneminde İslam ordusu tarafından esir alınmış, bazılarına gör de üçüncü halife Osman ...
  • Huzurun hakikatı nedir ve ona hangi yollarla ulaşılır?
    21164 Pratik Ahlak 2010/12/04
    Yaşamda sakinlik ve düşüncenin rahatlığı demek olan huzur, İslam’ın övdüğü güzel bir hakikattır. İslam ona ulaşmak için yollar koymuştur. İslamın öngördüğü huzura ulaşmanın yollarından bazıları şunlardır: Allah’ı anmak, hüsn-ü zan, kendine güven, uzun arzulara kapılmamak, evlenmek, yaşamda ve işlerde programlı olmak, geceden istirahat etmek için faydalanmak, siyah üzüm ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    15867 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...
  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    22685 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Neden Allah Resulü (s.a.a) Usame adındaki bir genci İslam ordusunun komutanlığına seçti? Bazılarının muhalefet etmesine rağmen neden komutanı değiştirmedi?
    15386 تاريخ بزرگان 2011/06/20
    Bazılarının Usame’nin komutanlığına muhalefet etmesi bahaneydi; zira o şartlarda Medine’yi terk etmek istemiyorlardı. Usame dışında başka her kim seçilseydi de yine muhalefet edeceklerdi. İmam Ali (a.s) da bu makama seçilmedi; zira Peygamber-i Ekrem (s.a.a) bazıları olmadan Hz. Ali’nin (a.s) Medine’de kalmasını ve hilafeti üstlenmesini istemekteydi. Usame’nin komutanlığa seçilmesinin nedenleri ...
  • Zamanın İmamının (a.s) yiyecek ve giyeceği nedir?
    5584 Eski Kelam İlmi 2011/03/02
    İmam tıpkı diğer insanlar gibi yaşamakta, normal ve olağan bir yaşam sürmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla kendisi yiyecek ve giyecekten minimum ölçüde istifade etmektedir. Numanî, Ğıybet kitabında İmam Sadık (a.s) ve İmam Rıza’dan (a.s), Hz. Mehdi hakkında şöyle rivayet etmektedir: “Onun giydiği sadece kalın ve yediği de ...
  • Şia âlimlerine göre, İngiltere’nin Luxor şehrinde günlük namaz vakitlerini nasıl öğrenebiliriz?
    7206 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/29
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Acaba bir insan cinle evlilik yapabilir mi?
    3904 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/05/28
    Öncelikle sagılarımızı sunarak şu noktayı hatırlatmayı gerek görmekteyiz.bu be benzeri konuları öğrenmenin hayatımıza hiçbir faydası yoktur. Bunun hükmünü öğrenmek bize hiçbir maddi ve manevi fayda sağlamayacaktır. “~~55.56~ فٖيهِنَّ قَاصِرَاتُ الطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ اِنْسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَانٌّ”
  • İlahi vahiyde lafızların yeri nedir?
    6668 Tefsir 2011/07/14
    Her şeyin lâfzî varlık, yazımsal varlık, zihnî varlık ve dışsal varlığı olmak üzere dört varlık türü vardır. Vahiy de bu dört varlık türüne sahiptir. Örneğin, Kur’an’ın dışsal varlığı hakkında şöyle demekteyiz: Bu lafızlar ile vahiy kanalıyla Peygamber tarafından algılanan bu Kur’an’ın görüngen ve hülasa varlığı sayılan bir aslı ve ...

En Çok Okunanlar