Gelişmiş Arama
Ziyaret
16850
Güncellenme Tarihi: 2011/08/14
Soru Özeti
Neden Fatiha suresi (Hamd) Seb’i Mesani olarak adlandırıldı?
Soru
Neden Fatiha suresi (Hamd) Seb’i Mesani olarak adlandırıldı ve bu adlandırmadaki amaç nedir?
Kısa Cevap

Tefsirlere ve rivayet kaynaklarına müracaat ettiğimizde bu konuda –“Seb’i Mesani” ve “Kuran’ı Azim”den maksat nedir?” farklı görüşlerin mevcut olduğunu görürüz:

Bazıları bu iki terimden maksadın Kuran ve ayetleri olduğu görüşündedirler.

Bir gurup ise “Seb’i Mesani”den maksadın Hamd suresi olduğuna inanmaktadır: Çünkü bu sure iki defa Peygamber’e (s.a.a) nazil olmuştur.

Bazıları ise “Seb’i Mesani”nin Kuran’ın evvellerinde yer alan uzun sureler olduğuna inanır. Delilleri ise bu surelerde tarihten haberler, olaylar ve ibretlerin çok defa tekrarlanmasıdır.

Ama gerçek şu ki, Ehli Sünnet ve Şia’dan bize ulaşan rivayetler “Seb’i Mesani”nin Hamd suresi olduğunu tekit etmekteler. Sebebi ise namazın ilk iki rekâtında iki defa okunmasıdır.

Ayrıntılı Cevap

Tefsirlere ve rivayet kaynaklarına müracaat ettiğimizde“Seb’i Mesani” hakkında farklı görüşlerin mevcut olduğunu görürüz. Bazıları, maksadın Kuran ve ayetleri olduğu görüşündedirler. Ayrıca iki defa nazil olması veya namazlarda iki defa okunmasından dolayı, Hamd suresi olduğu görüşü de mevcuttur. Bazıları ise


“Seb’i Mesani”den maksadın Kuran’ın evvelinde yer alan uzun sureler olduğuna


İnanırlar. Sebebi de tarihi haberlerin ve ibret dolu olayların çok tekrarlanmasıdır.[1]


 Ama hakikat, Ehli Sünnet ve Şia kaynaklarında Peygamber (s.a.a) ve İmam Sadık’tan (a.s) gelen birçok rivayetin de delalet ettiği üzere “Seb’i Mesani”den maksadın Fatiha suresi olduğu gerçeğidir. Bu sure, Seb’i Mesani’den başka Ummu-l Kitap, Ummu-l Kuran, Kuran-ı Azim, Şafiye, Vafiye, Rakiyye, Kenz ve Esas unvanlarıyla da meşhurdur.[2] Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: “ Şüphesiz, sana iki defa tekrarlanan yediyi ve Büyük Kuran’ı verdik.”[3]

İmam Sadık’tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “ Şüphesiz (Hamd suresi), Seb’i Mesani (iki defa tekrarlanan yedi) olarak adlandırılmıştır. Çünkü iki rekâtta iki defa tekrar olunur.”[4]

Sait b. Cubeyr diyor ki: İbni Abbas’tan Seb’i Mesani hakkında sordum ve şöyle cevap verdi: “Seb’i Mesani, Ummu-l Kuran’dır. “Seb’”den maksat (Hamd Suresi’ndeki) yedi ayettir. “Mesani” ise, Hamd suresinin iki rekâtta da tekrar edilmesidir. Bu da sadece bu sureye hastır, Kuran’daki başka surelere değil.[5]

Kaşif tefsirinin sahibi, bu meselede başka bir ihtimali de öne sürmüş ve şöyle demiştir: “ veya bu surede Rububiyet ve Ubudiyet zikrinin bir arada olmasından dolayıdır.[6]

Allame Tabatabai, El-Mizan tefsirinde bu konuda, önemli bir meseleye değinerek şöyle diyor: “Seb’i Mesani, Hamd suresinin isimlerindendir. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeyt’ten (a.s) gelen birçok rivayete göre Seb’i Mesani, Hamd suresi olarak tefsir edilmiştir.

Buna göre: “Seb’i Mesani, Kuran’ın evvelindeki yedi uzun suredir veya “Ha” “Mim” ile başlayan yedi sure veya peygamberlere nazil olan yedi kitaptır” diyenlerin sözü geçerli değildir. Çünkü bu görüşleri destekleyen Kuran ayeti ve rivayetler mevcut değildir.[7] Allame sözlerine şunu da ekliyor: Mesani kelimesi, Kuran’ın tamamı için sıfattır ve kendiliğinden Fatiha suresini de içermektedir.

“Minel-Mesani”den maksat nedir? Ve “Min”in manası acaba fark koymak mıdır yoksa beyan mıdır? Ayrıca “Mesani” kelimesinin türemiş hali ve bu şekilde adlandırılmasının nedeni nedir? Müfessirler arasında birçok ihtilaf bulunmaktadır.

Burada zikretmemiz gerekir ki “min” fark koymak için gelmiştir. Zira Allah diğer yerlerde bütün Kuran ayetlerini “Mesani” olarak adlandırıyor ve buyuruyor ki: “ayetleri birbirine benzeyen ve yer yer tekrar eden kitabı, sözlerin en güzeli olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların, bu kitaptan tüyleri ürperir.”[8] Hamd suresinin ayetleri de bu ayetlerdendir. Öyleyse Hamd suresi, Mesani’nin bir parçasıdır, tamamı değil.[9]

Min-Vahy’il-Kuran tefsirinin sahibi, Hamd suresinin Seb’i Mesani olarak adlandırılmasında zikredilen görüşlerden farklı olarak diyor ki: Hamd suresi, manaları Kuran’ın diğer ayetlerinde tekrarlandığı için Seb’i Mesani diye adlandırılmıştır.[10]

Numune tefsirinin sahibi, “Şüphesiz, sana iki defa tekrarlanan yediyi ve Büyük Kuran’ı verdik.” Ayetinin tefsirinde şöyle diyor: Bilindiği üzere “Seb’” yedi demektir ve “Mesani” iki demektir. Bu yüzden, müfessirlerin çoğu Seb’i Mesani’nin Hamd suresinden kinaye olduğunu söylemişlerdir ve rivayetler de bu manaya işaret etmektedir.

Bunun felsefesi ise yedi ayetten oluşması ve içerdiği konuların önemi ve azameti sebebiyle de Peygamber’e (s.a.a) iki defa nazil olması veya iki kısımdan oluşmasıdır. Yani Hamd suresinin yarısı Allah’ı sena ile Hamd etmekte ve diğer yarısı ise dua ve ibadet konularına değinmesidir.[11] Ya da her namazda iki defa okunmasıdır.

Bazı müfessirler, Seb’in Kuran’ın evvelinde yer alan yedi uzun sureye işaret ettiği ihtimalini söz konusu etmişlerdir. Mesani’nin de Kuran’ın kendisine işaret ettiğini savunmuşlardır. Çünkü Kuran’ı Kerim, iki defa Peygamberimize (s.a.a) nazil olmuştur; ilkinde bütün şeklinde, ikincisi de tedrici olarak olaylara ve zamanın ihtiyaçlarına göre nazil olmuştur. Buna binaen, Seb’i Mesani, Kuran’ın yedi önemli suresidir. Bu gurubun delili ise Zümer suresinin yirmi üçüncü ayetidir. Allah bu ayette şöyle buyuruyor:

“Allah sözün en güzelini, bir kısmı bir kısmına benzer, ayetleri tekrarlanan bir kitap olarak indirdi.” Yani iki defa Peygamber’e (s.a.a) nazil oldu.

Ragıp İsfahani, Müfredat kitabında diyor ki: Mesani kelimesi, ayetlerinin tekrarından dolayı Kuran’a atfedilmiştir. Bu tekrar, Onun tahrif olmasından korumuş ve korumaktadır. Buna ilaveten, Kuran hakikatleri her dönem ve zamanda yenilenerek tecelli etmektedir. Bu yüzden Mesani olarak adlandırılması daha güzeldir.

Her halükarda, “Büyük Kuran” tabirinin Hamd suresinden sonra zikredilmesi ve bu surenin Kuran’ın bir parçası olması hasebiyle bu mübarek surenin önem ve azametine başka bir delil katmaktadır. Arap edebiyatında ve diğer edebiyatlarda cüz, birçok zaman küllün karşısında zikredilmiştir. Bu da o cüzün önemini göstermektedir.[12]



[1] İrşad’ul-Ezhan ila Tefsiril-Kuran, 272.s

[2] İrşad’ul-Ezhan ila Tefsiril-Kuran, 5.s; İrab’ul-Kuran ve Beyanuh, 1.c, 51.s

[3] Hicr Suresi, 87

[4] Âla’ur-Rahman fi Tefsiril-Kuran, 1.c, 51.s

[5] Ahkam’ul-Kuran, 1.c, 28.s

[6] Tefsir’ul-Kaşif, 1.c, 33.s

[7] El-Mizan, 12.c, 191.s

[8] Zümer Suresi, 23

[9] El-Mizan, 12.c, 191.s

[10] Tefsirun min-Vahy’il-Kuran, 13.c, 176.s

[11] Mecmu’el-Beyan, 1.c, 17.s; Nur’us-Sakaleyn, 3.c, 28-29.s

[12] Tefsir-I Numune, 8.c, 109.s

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Toplumsal yaşamdan tamamen uzaklaşarak yalnızlığa gömülmenin hükmü nedir?
    20481 Pratik Ahlak 2010/05/19
    İnzivaya çekilmek bazen devamlıdır, bazende geçici.Devamlı inzivaya çekilmek çeşitli sakıncaları beraberinde getirmektedir. Örneğin:1- İnziva ilahi sünnet ve tedbire aykırıdır; çünkü Hak Teâlâ’nın sünnet ve meşiyyeti insanın tekamüle erme temeli üzerine kurulmuştur; bunuda insanın kendi iradesiyle ve onun ortamlarını hazırlayarak, ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    28162 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...
  • Yüz güzelliği için bir zikir var mıdır?
    63136 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik maddî güzellik ve manevî güzellik diye iki kısma ayrılır. Yüzün manevî güzelliği namaz gibi manevî hususlar vesilesiyle kazanılır. Yüzün maddî ve zahiri güzelliği ise doğal olarak maddî hususlar vesilesiyle kazınılır. Rivayetler perspektifinden manevî güzellik: Manevî güzellikte değişik amel ve zikirler etkilidir. İmam Sadık (a.s) bu ...
  • Ehl-i Sünnet kitaplarında halifelerin sahabelere karşı yanlış tutumlarını gösteren örnekler var mı? Varsa onları yazabilir misiniz?
    10883 تاريخ کلام 2011/03/03
    Bu soruya cevap verbilmek için sahabeyi, Ehl-i Beyt’in (a.s) yolundan giden sahabeler ve diğer sahabeler diye ikiye ayırmak gerekiyor. Bunu yapmamızın nedeni, Peygamberimizin Ehl-i Beyt’e verdiği özel önemden dolayıdır. Birinci grupta, 1) Peygamberimizin vefatından sonra Hz. Ali’den ve Onun (a.s) evinde toplananan sahabelerden biat alınması ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10329 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Suyun bedene ulaşmasına engel olan bedenin doğal yağının gusül sırasında sabunla temizlenmesi gerekir mi? Ben Ayetullah el-Uzma Hamanei’yi taklit ediyorum.
    5357 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Genel olarak gusül alınacağı sırada suyun bedene ulaşmasına engel olan şeyin giderilmesi gerekir. Giderildiğine yakin etmeden önce gusül alınırsa gusül batıldır.[1] Ayetullah el-Uzma Hamanei, doğal yağlanma ve saç ve yüzde doğal olarak oluşan ...
  • Abdest alırken yıkanması gereken derinin bir kısmı ayrık duruyorsa onun altı yıkanmalı mıdır?
    19022 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/28
    Sizinde okuduğunuz gibi ilmihallerde şöyle yazar:Yüzde, ellerde, başın ön kısmında ve ayakların üzerinde yanık veya başka bir sebepten dolayı şişkinlik oluşursa, onun üzerinin yıkanması veya üzerinin mesh edilmesi yeterlidir. Şişkinlik delinse bile, suyu derinin altına ulaştırmak gerekmez. Hatta derinin bir kısmı ...
  • Su fiyatlanın yüksek olduğu taktirde cenabet guslü için ne yapmalıyız?
    5659 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/20
    Cenabet guslü kendiliğinde farz değildir, ancak farz namazı yerine getirmek ve benzeri bazı işler için farz olur. [1] Ancak gusül için su kullanmak size tahammül edilmesi mümkün olmayacak derecede iktisadi yönünden zorluk getiriyor, sizi ...
  • Allah kimdir? Neden ben Allah olmadım? Neden ben sürekli ve sonsuza dek Allah’tan daha zayıf, daha aşağı ve daha az bilgili olmalıyım? Ve …
    11338 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    İnançlar hakkında şüphe ve kuşku duymak ruhsal hastalıklardan olup birey ve toplumun ruhsal ve bedensel sağlığını tehdit eder. Bundan dolayı dikkat ile incelenmesi gerekir. Elbette bazen inançlar hakkında şüphe ve kuşku duymak aklî ve düşünsel erginliğin alametidir. Böyle bir durumda tedavi daha rahattır ve ondan endişe ...
  • Tahtel Hanekten (Çene altı)Maksat nedir?
    7560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/10/09
    Namaz esnasında (sarığın bir ucuyla) çene altını bağlamanın sünnet olduğu hakkında her hangi bir rivayet elimizde yoktur. Sadece şeyh Saduk “Men la Yahdurul-Fakih” adlı kitabında bu amelin meşhur oluşunu kendi şeyh ve üstatlarına nisbetlendirmiş. Ama yolculukta veya her hangi bir ihtiyacı gidermek peşinde olduğu esnada çene altını ...

En Çok Okunanlar