Gelişmiş Arama
Ziyaret
19223
Güncellenme Tarihi: 2010/10/07
Soru Özeti
Kendini savunmak için birini yaralayan ya da öldüren kimsenin şer’i hükmü nedir?
Soru
Sorun çıkaran veya ihanet ve saygısızlıkta bulunan kimselerle kavga etmenin, yaka paça olmanın hükmü nedir? Evinin dışında kendisini savunurken sinirden ya da cehaletten dolayı istemeden birini yaralayan yahut katleden kimsenin şer’i hükmü nedir?
Kısa Cevap

Anlaşmazlıklarda insanın anlaşamadığı kimseyle kavga etmeye ve ona fiziki zarar vermeye hakkı yoktur.[1] İslama göre anlaşmazlıkları gidermenin ve hakları almanın tek yolu iyi niyetli insanlara veya İslami yargıya başvurmaktır. Dolayısıyla hak sahibi biri, hakkını zayi eden kimseyle kavga eder, yaralar vb. şekillerde ona zarar verirse zarar gören İslamî ceza kanununa göre kısas etme veya diyet alma hakkına sahiptir. Evet hırsız, katil vs. kimselere karşı mal, can ve ırzın savunulması gerekli ve meşrudur.[2] Ancak bu savunmada caydırıcılığa neden olacak merhaleler uygulanmalı ve en düşük dereceyle yetinilmeye çalışılmalıdır.

Saygıdeğer fakihlerin bazıları bu konuda şöyle buyuruyorlar: ‘Muharibin dışında farz veya caiz savunmada merhalelerin zorluk ve kolaylıklarına riayet edilmelidir. Kurtulmak için hiçbir imkan kalmamışsa teslim olmanın haramlığı ve teslim olmamayı (imkan dahilinde) gerektiren farz ve savunmalar düşündürücüdür.’[3]

Bununla birlikte canını, malını ve ırzını savunan kimse istemeden birini yaralar veya katlederse yeterli delil ve şahitlerle geçerli bir mahkemede savunma halinde olduğunu ispat edebilmelidir. Eğer savunma halinde olmazda kasıtsız bir öldürme ve yaralamada bulunmuşsa bunuda istemeden yaptığını ispat edebilmelidir. İspat edebilsede diyet ödemek zorunda kalacaktır. Bunun dışında eldeki deliller ve zahir başka bir şeyi gösterirse onun iddiası kabul edilmez, mahkemede onu eldeki delillere ve zahire göre kısas etmeye mahkum eder.

Sonuç olarak rivayetlerden ve fakihlerin görüşlerinden şunlar çıkıyor:

1-Can, mal ve ırzı savunmak caizdir.

2-İnsan savunma halinde ölürse şehidin sevabını alır.

3-Savunmanın merhaleleri var. Savunma saldırganı öldürmeyle sınırlı olsa saldırganın kanı heder olmuştur ve katil diyet ödememeli veya kısas edilmemelidir. Ancak mali konularda Masum İmamlar (a.s), insanın malından geçip, ölüme varmaması için azami çabasını göstermesini tercih vermişlerdir. Örneğin hırsız vs. kaçarken onların öldürülmesini caiz bilmemişlerdir.

4-Mahkemede, savunmada olduğunu ispat etmek onun caizliğiyle ilgili değildir.[4]

Bu meselenin birçok ayrıntısı var ki onları başka bir zamanda ele almak gerekir. Ama genel olarak cevap yukarıda söylediğimiz şekliyledir.        



[1] -Hatta İslam Cumhuriyeti Nizam’ının olduğu günümüzde emr-i maruf ve nehy-i münker yapılırken kişinin yalnızca sözle irşad etme hakkı vardır, emr-i maruf ve nehy-i münker’in sonraki merhaleleri (fiziki karşılık verme merhalesi) emniyet ve yargının vazifesidir.

[2] -İnsanın mecbur olduğu, hatta başkasının emaneti bile olsa korumak zorunda olduğu bir malı savunması farzdır, teslim etmesi ise caiz değildir. Bunun dışında birini öldürmek ihtimali olmazsa caizdir. (Ayetullah Behçet (r.a), Cami-ul Mesail, c.5, s.212)

[3] -Ayetullah Behçet (r.a), a.g.e. s.213

[4]-el-Kavaid-ul Fıkhiyye (Ayetullah Mekarim), c.2, s.32; Mebani-i Tahrir-ul Vesile, c.1, s.428; Mebani-i Tekmilet-ul Minhac, c.41, s.423; el-Mebsut Fi Fıkh-il İmamiyye, c.8, s.76; Tezkiret-ul Fukaha, c.9, s.435; Mesalik-il Efham İla Tenkih-i Şerai-il İslam, c.15, s.52; Vesail-uş Şia, c.15, s.120-123

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Neden Şiiler kendilerine Abdulhüseyin (Hüseyin’in kulu), Abdulali (Ali’nin kulu) vb. gibi isimler seçiyorlar? Oysa Allah buyuruyor: ‘Yanlız bana kulluk edin ve benim kulum olun.’
    8803 Eski Kelam İlmi 2010/08/14
    1- Kul (Abd) kelimesininArapçada bir kaç manası var: a) Tapınan, huzu ve itaat eden kimse, b) Köle ve memlük.2- Masum İmamların (a.s) yüce makamları bazen Hüseyin’in abdi (kulu), Ali’nin abdi (kulu) manalarına gelen Abdulhüseyin, Abdulali vb. gibi isimlerin seçilmesine ...
  • Tevrat ve İncil’de beş ferdin isimleri zikredilmiş midir?
    25049 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    Bazı hadislere göre Peygamber-i Ekrem (s.a.a), İmam Ali (a.s), Hz. Zehra (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin’den (a.s) ibaret olan aba ehli beş ferdin isimleri İncil ve Tevrat’ta zikredilmiştir. Bu cümleden olmak üzere İmam Rıza’nın (a.s) Caslik (kilise önderlerinden bir fert) ve Rasu’l-Calut (Yahudilerin önderi) ...
  • Bazı müfessirlerin işaret ettiği Kur’an’daki iphamların anlamı nedir?
    5853 Tefsir 2011/08/21
    Evvela bir kitapta okuduğunuz her düşünce ve teoriyi Şia’nın genel düşüncesi olarak değerlendirmemeniz gerektiğine dikkat etmelisiniz. Pek tanınmayan bir yazara ait kitaptan alıntılanmış olan ve de dağınık ve muğlâk şekilde ifade edilen sorunuz, maalesef bu türdendir. Ama kısa ve özet olarak bilmelisiniz ki hem Ehli Sünnetten bir grup ve ...
  • Tembelliği gidermek için bir dua var mıdır?
    14844 Pratik Ahlak 2012/03/12
    Dinî öğretilerde reddedilen hususlardan birisi tembellik ve atalettir. İmamlar (a.s) bu yerilmiş hasletten Allah’a sığınmıştır. İmamlardan (a.s) bu konuda ulaşan duaların bazıları şunlardan ibarettir: 1. Sadaka’nın oğlu Mas’ada şöyle demektedir: İmam Sadık’tan (a.s) önemli isteklerde Allah’a kendisiyle yöneleceğim bir dua istedim. İmam (a.s) büyük babam ...
  • Dinden uzaklaşan birini yeniden nasıl kazanabiliriz?
    28890 Pratik Ahlak 2010/04/07
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Niçin gündüz ayakta durarak geceleri ise oturarak su içmenin iyi olduğu söylenir? Bunun ilmi bir delili de var mı yoksa sadece rivayetlerde mi yer almıştır?
    8471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/21
    Bütün ilahi hükümlerin felsefeleri ve hikmetleri vardır. Şeriatta var olan hiçbir hüküm hikmetsiz değildir. Gerçi biz bu hikmetlerin hepsini bilmiyoruz ancak hikmet sahibi ve adil olan Allah hiçbir hükmü hikmetsiz karar kılmaz. Bazı rivayetlerde yer aldığına göre geceleyin ayakta su içmek kişinin karnının büyümesine sebep olur. Ancak ...
  • Dinin afetleri nelerdir?
    11777 Din Felsefesi 2010/08/22
    Din, kendisinde hata, yanlış, hasar ve afetin yer alamayacağı kutsî ve ilahî bir olgudur. Hata ve yanlış yapma beşerî hususlarla ilgilidir. Din ve dindarlığın hasarlarını bilme bahsindeki hasar ve afet, dinin hakikatiyle ilgili değildir. Bilakis insanların dine bakış tarzları, insanın dini anlama ve telaki etme şekli, ...
  • İhlâs suresini okumaksızın kılınan namazın hükmü nedir?
    6566 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/19
    Genel anlamda namaz vacip ve sünnet (müstahap) olmak üzere iki kısma taksim ediliyor: Vacip (farz) olan namazlar üç halete; ihtiyar, mecburiyet ve acil’e taksim edilmiş ve her birisinin kendisine has bir hükmü var. Birinci halet ihtiyari halettir: bu haletin hükmü şöyledir: Günlük vacip olan namazların birinci ve ...
  • Düzen kanıtı ve evrim teorisi
    8891 İslam Felsefesi 2012/11/11
    Bazıları, yaratıklardaki mevcut düzen hakkında özel bir açıklama sunan Darwin’in evrim teorisinin tevhitsel bakışı zedelediğine ve böyle bir durumda yaratıklardaki mevcut düzen için hikmet sahibi, bilge ve şuurlu bir düzen kurucuyu varsaymamızın artık gerekli olmadığına inanmaktadır. Bu görüş birkaç neden sebebiyle kabul edilemez:1. Darwin’in ...
  • Eğer Şeytan ateştense nasıl ateşte yanacak?
    10565 Eski Kelam İlmi 2012/08/26
    Âlem daima bir değişim içerisindedir. Eşyanın (maddenin) özellikleri de etki tepkilerden dolayı değişkenlik göstermektedir. Hatta bilim adamları yanmayan bir maddeyi üzerinde değişiklikler yaratarak yeni bir unsur yani yanıcı bir madde elde edebilirler. İnsanın böyle bir yeteneğe ulaştığı şu halde acaba varlık âleminin Rabbi’nin Şeytan’ı oluşturan unsurlarda küçük ...

En Çok Okunanlar